Polonezköy
İnadımı yendim. Bloglar kapatıldıktan sonra nedense farklı yollardan girmek istemedim. Hem girsem de herkes benim gibi giremeyecekti belki de, yani yazdıklarımı hepimiz aynı zamanlarda okuyup üzerine konuşamayacaktık. Ama fikrim değişti şu son birkaç günde. Öncelikle gördüm ki herkes bir şekilde girmenin yolunu bulmuş, ikincisi de ben buraya yazmayı çok özledim. Evet blogumun yokluğunda farklı zevklerim oldu, bir nevi gönül eğlendirme fakat Okuyan Kedi'nin çıkış noktasının yerini hiçbiri dolduramadı- neyse onları da kötülemeyelim şimdi hemen, ayıp.
Blog yokken neler mi yaptım? Çok çok kitap okudum. Ve gerçekten eklektik bir okur olduğumu kanıtladım. Yazmak için epey sabırsızlanıyorum. Ellerim ve gözlerimin biyolojik nedenlere bağlı olarak kendini iptal etmeyeceğini bilsem, hepsini bir seferde yazarım ama neyse yavaş yavaş keyfini çıkaralım.
Fotoğraf makinem geri geldi. Hatta görmeyenler varsa, buraya tıklayıp, birkaç örneği görebilirler. Yani artık kitap yazılarımda oradan buradan aldığım fotoğraflar yerine kendi çektiklerim olacak. Ben profesyonel bir fotoğrafçı değilim ama annem öyle, makinemse yarı profesyonel. Kısacası, üçümüz birbirimizi tamamlıyoruz.
Ders çalıştım, bir sürü yeni şey öğrendim. Her şeyden daha fazla keyif almaya çalıştım.
Aklıma süper anket fikirleri geldi! Bekleyin.
Twitter'da çok eğlendim, yeni insanlarla tanıştım, bazılarını gerçekten çok sevdim.
Mezuniyet için kepli fotoğraflar çektirdim!
Çeviri işleri almaya tekrar başladım günlerin uzamasıyla.(Daha sonra çeviri maceram ve kitaplara harcadığım parayı nasıl kazandığımla ilgili bir yazı yazmayı planlıyorum)
Lahana ve pırasa yemeye başladım.
Çiçek çocuklarıma yenilerini ekledim.
Polonezköy'e gittim.
Kapalıçarşı'da kayboldum, polislere yön sordum.
Bahar temizliği yaptım. Kış başında kaybettiğim takılarımı, kitap ayraçlarımı ve en önemlisi kedimin kayıp toplarını buldum. Kendi aralarında ufak bir krallık kurmuşlar sanırım.
Genel olarak güzeldi blogsuz geçen haftalarım ama her şey biraz daha güzelleşecek bundan sonra, eminim!
Kitaplarda görüşmek üzere.
mesela beni çok sevdin dimi =))
YanıtlaSilhoşgeldik tekrar =))
bence de hoşgeldik!
YanıtlaSilevet mesela seni çok çok sevdim ama Alice yerini kaptı gibi oldu.
Yeni favorim Alice!
YanıtlaSilHaydi hayırlısı. Dönmene sevindim. Süper fikirleri de merak ettim.
YanıtlaSilZaten açınca ilk baktığım bloglardan biri de seninkiydi (: Ben de sevindim!
YanıtlaSilBu arada sizin beğeneceğinizi düşündüğüm bir kitap okudum, yazısı da hazır. Ama şimdi söylemiyorum. Bir de aynı anda okuyalım dediğiniz kitabı unutmadım. Şu arasınavlar bitsin, yapabiliriz bence sizin için de uygun olursa belki sonra ortak yazısını bile yazarız?
YanıtlaSilHoşgeldin, pırasa iyidir ;)
YanıtlaSilBence de iyi. Herkes pırasa yesin hatta!
YanıtlaSil