Kindle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kindle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ekim 2013 Cumartesi

Kindle (e-kitap okuyucu) deneyimime dair birkaç şey

Yine akşam karanlığında çekilen çirkin bir fotoğraf ama yandaki zencefilli cadılar bayramı kurabilyeleri harika!

Uzun zamandır bu yazıyı bekleyenler olduğunu biliyorum. Açıkçası yazıyı hazırlamakta geç kalmamın en önemli sebebi, kindle'ı almanın o ilk hevesi geçtikten sonra daha objektif bir şeyler anlatma isteğimdi. Öyle de olduğunu umuyorum. Bu yazıyı da 4 bölüme ayırdım: Ben neden Kindle aldım, bu aletin özellikleri, artıları ve eksileri. Umuyorum meraklıları için faydalı ve ilginç bir şeyler anlatabilirim.

Ben neden Kindle aldım? Aramızda sahici kitap safalarına dokunmanın çok önemli olduğunu düşününler çoğunluktadır gibi geliyor bana açıkçası. Ben de onlardan biriydim ta ki son derece pahalı olan Londra'da yaşamaya başlayana kadar. Şöyle ki, aldığım dersler için her hafta yüzlerce sayfa makale, kitap bölümü okumak zorundayım. Makaleleri bastırıp, altını çizerek, üstüne notlar alarak okuyanlardanımdır ben ama burada onu yapmak mümkün değil çünkü çıktı almak gerçekten çok çok pahalı. Kitap konusunda ise, kitapların basılı (hard copy) halleri ile Amazon Store'da satılan e-kitapları arasında genelde 4-5 poundluk fiyat oynamaları oluyor, elbette e-kitaplar daha ucuz. Benim temelde Kindle almamın sebebi buydu, ekonomik sebepler ağır basıyordu. Ve sonuncu, bence öncekiler kadar önemli bir diğer sebep ise kağıt israfı konusu. Her sene kilolarca kağıt birikiyor yaşadığım yerde, aldığım çıktılar sebebiyle. Dosyalara koysanız da koruması çok zor, oradan buraya taşıması da bir o kadar zor. Kindle sayesinde bu dertten kurtulacağıma ve çevre için de iyi bir şey yapacağıma inanıyorum.

Bu aletin özellikleri nelerdir? Kindle'ın üreticisi ve esas satıcısı Amazon. İngiltere'de ise Waterstones kitapçılarında satılıyor genellikle. Her teknolojik alette olduğu gibi, Kindle'ın da yeni modelleri sürekli piyasaya sürülmekte. Ben en en basit olanını aldım, modeli de Kindle olarak geçiyor. Daha üst ve elbette daha pahalı modeller tablet bilgisayarlara benziyor, renkli ve dokunmatik ekran. Ben pek incelemedim ama sanırım bir tabletin yapabildiği her şeyi yapabiliyor. Benim en basit modeli almamdaki sebep kağıt dokusuna en benzer ekranın bu modelde bulunmasıydı. Benden sonra Kindle alan iki arkadaşım da bu sebepten ötürü en basit modeli tercih ettiler. Zaten çok ilginç bir mürekkep sistemi var, ekranın mat ve göz yormuyor oluşunun sebebi de bu sanırım. Mesela sayfayı değiştirdiğinizde çok kısa bir süre için bir önceki sayfanın gölgesi kalıyor. Sanki gerçekten ekranın arkadasında mürekkepler fırıl fırıl akıyor. Özelliklere geçecek olursak, dediğim gibi pdflerinizi aktarabiliyorsunuz, çok çok hafif (170 gram), ekran güneş ışığında hiç parlaklık yapmıyor ve parlamama hali gözü de yormuyor. 1400 kitaba kadar hafızası var. Amazon Store'dan aldığınız kitaplar (wi-fi ile bağlanıp kredi kartınızla satın alabiliyorsunuz) 60 saniye içinde Kindle'ınıza yükleniyor. Kitap ya da pdf sayfaları üstüne not alabiliyorsunuz, cümlelerin altını çizebiliyorsunuz. İngilizce-İngilizce sözlük var bir de içerisinde. Okuduğunuz sayfadan çıkmadan sözlüğe bakabiliyorsunuz.

Kindle'in artıları: Yazının bu kısmına kadar bahsettiğim artılara ek olarak birkaç şey daha ekleyebilirim sanırım. Ben de birçoğunuz gibi geceleri uyumadan önce illa kitap okuyanlardanım. Yan yatıp kitap okumak bana hep çok sıkıntılı gelir, dünyanın en büyük derdi olmasa da (: Kindle bu açıdan epey kullanışlı. Benim gibi makale okuyanlar için en büyük artısı sanırım pdf (ve elbette kitapların) cümleleri işaretleme, vurgulama (highlight) ve metin üstüne not alma imkanlarının bulunması. Bir de sayfadan çıkmadan sözlüğe (İngilizce-İngilizce) ulaşma imkanınız var, bu da benim işime epey yarıyor. Yazı boyutunun büyütülebiliyor olması ise görme problemleri yaşayanlar için oldukça yardımcıdır diye tahmin ediyorum. Diğer bir güzel yanı ise telif hakkı olmayan kitapları (mesela klasikler) ücretsiz indirebilmeniz. Jane Austen'dan tutun da Shakespeare'a kadar birçok klasiğin 'gerçek anlamda' elinizin altında olması epey güzel bir his. Bir de diyelim bir kitap satın aldınız Amazon Store'dan, bazı cümlelerin kaç kişi tarafından altının çizildiğini görebiliyorsunuz. Benim çok hoşuma gitti bu özellik. İstemezseniz kapatabiliyorsunuz da. Birçok kitabı satın almadan önce Amazon'un Kindle'ınıza 'sample' yani kısa bir örnek göndermesini isteyebiliyorsunuz. Ben mesela dün Birdget Jones serisinin yeni çıkan kitabının sample'ını okuyordum. Kitap satın almadan önce bir göz atmak için iyi bir uygulama. Kitapçıya gidip kitapları açıp rastgele birkaç sayfa okumak gibi bir bakıma. Bazı yayınevleri kitaplarının Kindle kullanıcıları arasında ödünç verilmesi imkanını tanıyor. Diyelim arkadaşım Ayşe de ben de Kindle kullanıcısıyız. Ben Ayşe'nin kitaplığından X kitabını ödünç alıyorum, hop benim Kindle'ıma yükleniyor kitap. Süre 14 gün. 14 gün boyunca Ayşe o kitaba ulaşamıyor, ben okuyorum. 14 gün sonra kitap beni kitaplığımdan siliniyor, Ayşe'nin Kindle'ına geri yükleniyor. Bunu hiç denemedim ama kulağa epey ilginç geldiği kesin. Şarjı ise gerçekten çok çok uzun süre dayanyor. Hele kablosuz bir ağdan internete bağlanmıyorsanız çok sık, şarjı haftalarca yetebiliyor.

Kindle'ın eksileri: Kindle Türkiye'de ne kadar çalışıyor, tüm özellikleri aktif olarak kullanılabiliyor mu açıkçası pek emin değilim. Ama sanki bazı sorunlar olduğunu duyduğumu hatırlıyorum. Bu konuda benden daha bilgili olanlar yorum bırakabilirlerse sevinirim. Her neyse, gelelim diğer eksilere. Tablet bilgisayarlar gibi bir aydınlatma sistemi yok. Yani karanlıkta okumanız mümkün değil. Ben çözüm olarak kılıfına iliştirdiğim minik aydınlatma ile buldum. Yukarıda gördüğünüz kırmızı minik fener. Bunlardan Türkiye'de de çeşit çeşit satılıyor. Bu arada Kindle alacak olursanız açık renkli bir kılıf almamanızı tavsiye ederim. Ben benimkinin desenine aldanıp aldım ama çantalarda oradan buraya giderken epey kirleniyor. Silinebilen bir kumaş olmasına rağmen daha koyu renkli bir şey alsam daha mutlu olurdum sanırım. Elbette daha eksileri vardır ama şu an için benim aklıma gelmedi sanırım. Hah şey var, bi klavyesi olmadığı için diyelim bir sayfaya not almak istiyorsunuz, o zaman sağ-sol-alt-üst tuşlarıyla harfleri seçerek yazmanız gerekiyor ve bu epey zaman alabiliyor. Ancak dediğim gibi, daha ileri modeller dokunmatik olduğundan böyle bir sorunları yoktur.  Ve elbette en büyük eksisi okduğunuz şeyin sayfalarına dokunamıyor oluşunuz. Ortada bir kitap olmaması daha doğrusu. Bu fikre alışmak biraz zaman alabiliyor (:

Sonuç: Kindle dünyada en çok satılan e-kitap okuyucusu. Ben de birçok kişi gibi önyargılar ve kafamda sorularla aldım. İlk bir iki hafta çok da kolay kullanabildiğimi söyleyemem. Ancak şu an gayet iyi anlaşıyoruz. Orada burada, metroda otobüste çantamdan çıkarıp okumaya başladım bile. Zaten buralarda çok çok yaygın. Demem o ki, beklediğim kadar garipseyeceğim ve alışamayacağım bir şey olmadı Kindle. Hatta epey sevdim bile denebilir.

Not: Kindle aldıktan sonra bile el alışkanlığı olsa gerek, hala kitap satın alıyorum. Sonra eve gelip bir bakıyorum aslında benim bir kindleım varmış. Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum. Şu an ortada bir yerlerdeyim. Ders çalışırken elimde Kindle var ama keyif okumalarımı galiba hala bildiğimiz eski usül kitaplardan yapıyorum (:

Kindle modellerine şuradan bakabilirsiniz (site İngilizce) 
Şuradan ise Amazon Store'da şu an satışta bulunan e-kitaplara bakabilirsiniz

Benim diyeceklerim bu kadar.