Burada sevdiğim peyniri bulmakta epey zorlandım. Sonunda çocuklar için epey süslü paketlerde satılan bu yuvarlakları buldum. Kaşar ve krem peyniri arası bir tadı var. Paketleri tadından daha leziz bana kalırsa.
Şeftalili ürünlere her zaman zaafım oldu. Bu duş kremi ise bugüne kadar en başarılı bulduğum şeftali kokusu taklidi sanırım. Hani epey eskiden şeftalili Spice Girls lolipopları vardı, içinden çıkartma çıkardı. İşte o kokunun aynısı.
Neredeyse iki gün aralıksız mektup yazdım. Yılbaşı tebrikleri de eklenince neredeyse bir tükenmez kalemi yarıladım. Yoruldum ama sonuçtan memnunum.
Bu aralar yine çok fazla çay ve kahve içiyorum. Geçen sene kahveye koyduğum şekeri pat diye sıfırladığımdan beri içim rahat bir şekilde içiyorum ama içmemeliyim. Bu konuda kendimden şikayetçiyim. Sanırım tek 'kötü' alışkanlığım kahve ve bazen çay.
Bu hafta güzel gezdik tatili fırsat bilip. Havada bir değişiklik yok, gri ve soğuk. Karşınızda ünlü London Eye. Binemedik hala, önünden geçip duruyoruz sadece.
Londra'nın en sevdiğim parklarından biri. St.James Park. Diğer parklara nazaran daha dağınık, daha az planlı. Bu nedenle çok daha doğal. İçinde bir de minik göletler ve yüzlerce sincap var. Ördekler de var hatta. Hava kapalı olmasına rağmen çok güzel dolaştık, keşke yanımızda yiyecek bir şeyler olsaydı da sincapları besleseydik dedik, evet o kadar evcilleşmişler (:
Koca kuyruğuyla tombul bir sincap yine bir şeyler kemiriyor.
Nadir güneşli günlerden birinde uzun yürüyüş sırasında kendimizi şehrin en turistik yerlerinden birinde, St.Paul's de bulduk. Çok heybetli bir bina, bak bak bitmiyor. Güneş tam da burada biraz kemiklerimizi ısıttı.
Waterstones'da bulduğum Matildalı şey. Kitap ayracı ya da duvar süsü, ne olduğundan emin değilim ama ben pek sevdim. Bir şey Matildalı olur da sevilmez mi?
İngiltere'nin en eski, en ünlü şekerci dükkanlarından biri Hardy's. Bir arkadaşımıza yollamak için çikolata aldık buradan. Dükkanın içindeki renkler, kokular her şey o kadar şahane ki, anlatmak epey zor. En kısa zamanda bir daha gitmeyi planlıyorum.
Ve evet, tekrar okuyorum Harry Potter'ın son kitabını. Yanında da sade kahve. Bu kapak tasarımını görmemiştim, ben çok çok beğendim. Bu da bitince ne olacak bilmiyorum, bana acilen yeni seri bulmak lazım. Bu aralar Harry Potterlı, Yüzüklerin Efendisili günlerimi çok özlüyorum. Belki Taht Oyunları'na tekrar başlarım.
Ve Big Ben!
Cumartesi sabahı kahvaltısı. O kadar karanlıktı ki hava sabah olduğuna inanmak zor. Bu kitabı da okuyorum bir yandan, birilerini beklerken okumak için almıştım bir anda, sevdim. Büyük aile kahvaltılarını çok özlediğimi fark ettim.
Ve yine London Eye. Bu sefer daha yakından. London Eye fotoğraflarını çok seviyorum galiba (:
Merhaba;
YanıtlaSilİnstagram fotoğraflarını blogdan paylaşmak bence güzel bir fikir. Ben de zaman zaman yapıyorum. Artık bloglarda sıkça yayınlamaya başladılar. Çok güzel hepsi. London eye fotoğraflarını ben de çok seviyorum:)Harry Potter sever olarak kitap kapağı tasarımını çok beğendim. O kocaman pofuduk tüylü sincaplardan keşke bizim bahçelerde de olsa ne harika olurdu. Ben hep oynamak isterdim sanırım onlarla kedi gibi:) Bu sıra benim de yazmam gereken çoook kart ve mektup var. Geçenlerde bir posta yazdım yolladım ama yeniden yazacağım. Hem eski alışkanlıkları sürdürmek mutluluk verici. Hem de böyle gurbette olunca tadı da bir başka oluyor. Keşke herkes birbirine yazsa zarfları süslese:) İstersen eğer seninle de yazışmaktan mutluluk duyarım ben:) Sevgilerimle
Pek güzel yorumlarınız için çok teşekkürler (: Ben yazmam gerekenleri yeni bitirdim, epey yoruldum ama kesinlikle güzel bir uğraş ve geriye güzel anılar bırakıyor. Pek güzel olabilir sizinle de yazışmak, güzel yorumar iççin tekrar teşekkürler (:
SilBen de cevabınıza bakıp duruyordum birkaç gündür:) sevindim bugün gördüğüme..Ben de hala yazıp duruyorum ama yılbaşı ertesi için yazıyorum artık. Arkadaşlarıma tam da zamanında ulaşmış zarflarım çok sevindik hep birlikte:) Minik bir zarf üzerine üç beş cümle bile olsa büyük mutluluk kaynağı oluyor, çünkü can-ı gönülden yazılmış oluyor, sevgiyle yollanıyor. Birazdan mail adresinize bir mail atacağım. Adresimi de eklerim.Sizinkini de bekliyorum heyecanla. Ben mutluluk duyarım yazışmaktan. Sevgiler selamlar çok..:) Mutlu kalın..
SilŞu an Londra'ya ışınlanmak ve London Eye fotoğrafları çekmek istiyorum.:)
YanıtlaSilevet londra fotoğrafları böyle etkiler bırakıyor insanda galiba (:
Silyüzüklerin efendisili günlerimi özlüyorum dedin ya aynen öyle. bunun bir hal çaresi yok kanımca. o özlem dinmez.
YanıtlaSilevet, çok haklısınız. dönüp dönüp okunabilir, bu biraz yardımcı olabilir belki ):
Sil