Virginia Woolf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Virginia Woolf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Kitap Arkası Yazısı, Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri, Yedi Derste Yazma Sanatı- Danell Jones.

"Kulağa coşkulu gelen bir sesle, "sadece yazın demek istiyorum" diyordu. "Sayfalar dolusu saçmalayın. Aptal olun, duygusal olun, Shelley'i taklit edin, içinizden gelen her sese kulak verin. Dilbigisi kurallarını, teknik ve biçimsel alanda bilinen tüm kurallarla beraber ihlal edin, dökün, devirin, kendi keşfiniz olan olmayan her türlü kelimeyi kullanıni şiirsel bir biçimde, düzyazı bir metinde, ya da elinize geldiği gibi bir çırpıda yazılan anlamsız sözlerle öfkelenin, sevin, alay edin. Ta ki yazmayı öğrenene kadar..."


Timaş Yayınları
2008
144 sayfa
Fiyat: 9.50

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Kitap Arkası Yazısı, Orlando- Virginia Woolf.


"Virgina Woolf’un romanları arasında Orlando, her türlü olabilirliği ve gerçekliği dışlayan fantastik öğelerle bezenmiş konusu, coşkulu, abartılı, mizah yüklü anlatımıyla özgün bir yere sahiptir. İngiltere’nin en soylu ve nüfuzlu ailelerinden birinin tek mirasçııs olan olağanüstü güzel, duyarlı, şair ruhlu Orlando, serüven dolu yaşantısına Kraliçe I. Elizabeth’in gözdesi ve haznedarı olarak başlar. Arayışlar içinde geçen inişli çıkışlı dörtyüz yıllık yaşamının rota yerinde büyük bir dönüşüme uğrar. İstanbul’da II. Charles’ın elçisi olarak bulunduğu sırada mucizevi bir biçimde kadın olur. Bir süre Bursa dolaylarında çingeneler arasında doğayla iç içe yaşar. Yeni kimliğiyle İngiltere’ye döndüğünde 18. Yüzyıl edebiyat çevrelerinin ünlü nüktedanları arasında can sıkıntısından patlar, 19. yüzyılın kadınlar biçtiği rolün içinde boğulacak gibi olur. Ancak aykırı, enerjik, sorgulayan kişiliğinin yardımıyşa tüm toplumsal değişimlerin ve kendi yaşamındaki büyük dönüşümün üstesinde gelmeyi başarır. Roman sona erdiğinde 1928 yılında, olanca boyun eğmez çağdaşlığıyla dimdik ayaktadır. Virginia Woolf bu keyifli romanda bize yalnızca sıradışı bir kahramanın olağanüstü hikayesini anlatmakla kalmaz, ince değinmelerle, keskin bir mizahla, çarpıcı simgelerle İngiltere tarihinin son dörtyüz yıl boyunca geçirdiği dönüşümleri ve bunların İngiliz yazınındaki yansımalarını da ikiyüz sayfalık bir metne şaşırtıcı bir ustalıkla sığdırır."

İletişim Yayınları
Çağdaş Dünya Edebiyatı
Fiyat: 19.00 

9 Ekim 2011 Pazar

Daracık bir kaldırım.


1920

25 Ekim Pazartesi (kış saatinin ilk günü)


Neden hayat böylesine trajik; neden böylesine bir uçurumun üzerindeki daracık bir kaldırım gibi. Aşağı bakıyorum; başım dönüyor; sonuna kadar nasıl yürüyeceğim, bilemiyorum. Peki neden böyle hissediyorum: bunu bir kere söyledim ya, artık hissetmiyorum. Ateş yanıyor. Dilenciler Operası'nı dinleyeceğiz. Ama gene de etrafımda dönüp duruyor; gözlerimi kapalı tutamıyorum; bir güçsüzlük duygusu bu; didişememe duygusu. Burada Richmond'da oturmuşum ve ışığım bir çayırın ortasına bırakılmış fener gibi karanlıkta yanıyor. Melankoli azalıyor yazarken. Neden daha sık yazmıyorum bunları? Eh, insanın kendini beğenmişliği engel oluyor buna. Kendi kendime karşı bile başarılı görünmek istiyorum. Gene de pek işin aslını araştırmıyorum. Çocuk sahibi olmamak, dostlarından uzakta olmak, iyi yazmayı becerememek, yiyeceğe çok fazla para harcamak, yaşlanmak. Nedenleri, niçinleri çok fazla düşünüyorum; kendimi çok fazla düşünüyorum. Zamanın çevremde kanat çırpmasındna hoşlanmıyorum.


1921

18 Ağustos Perşembe


İşte! Sinirimin yarısını yazarak attım üzerimden. Zavallı L.'nin çim biçme makinesini aşağı yukarı sürdüğünü duyabiliyorum, çünkü insanın benim gibi karısı olursa onuun kilitli kafesi de olmalı. Isırır! Üstelik dün bütün gününü Londra'da benim için dört dönmekle geçirdi. Ama insan Prometheus ise, kaya sertse, atsinekleri de pis kokuluysalar, minnet, şefkat, bütün bu soylu hislerin hükmü yoktur. Böylece bu Ağustos da ziyan oldu.
Yalnızca benden daha çok acı çekenlerin düşüncesi avutabiliyor beni; bu da bencilliğin abartılmış bir biçimi olacak. Bu iğrenç günleri atlatabilirsem kendime bir zaman çizelgesi hazırlayacağım.
Elim kaşınıyor, sırf onu geçirmek için yazıyorum, onun için saçmalasam da fark etmez. Öyle bir şey ki, eşyanın normal boyutlarına en ufak bir müdahele beni rahatsız ediyor. Bu odayı çok iyi tanıyorum - bu manzarayı da, çok iyi - hepsi bulanıklaşıyor gözümün önünde, çünkü içinden geçip gidemiyorum.

- Virginia Woolf, Bir Yazarın Güncesi

8 Ekim 2011 Cumartesi