Acayip hayaletli olayların mekanı o ev
Yeni edindiğim Kindle'a dair bir yazı şurada paylaşmıştım. Kindle'ı aldıktan sonra indirdiğim ilk e-kitaplardan biri Hubbell'ın bu kısa, 'gerçek olaylara dayanan' hikayesi oldu. Ücretsizdi ve ben de yatmadan önce bir miktar hayalet hikayesinin iyi gelebileceğini düşünmüştüm. Öncelikle birazcık kitaptan bahsedeyim.
Kitabın bildiğim kadarıyla Türkçe çevirisi yok, pek bilindiğini de sanmıyorum açıkçası. Başlığı ben çevirecek olsam, şöyle olurdu: "Hayaletli (Perili) Ev: Gerçek Bir Hayalet Hikayesi" Pek olmadı sanki, neyse. 1888'de basılan ve 55.000 kopya satan bu eserin yazarı Hubbell, kendisi bir aktör. Ben internette yazara dair hiçbir şey bulamadım neredeyse. Sadece Amherst, Kanada'da vuku bulmuş bu olaya merak saldığını, gidip olayı yerinde gördüğünü, 6 hafta orada kaldığını ve sonrasında da bunu yazdığını öğrenebildim. Olay nedir peki?
Kitabın yazıldığı dönemin biraz öncesinde, Amherst'te, kendi halinde yaşayıp giden bir ailenin başına tuhaf şeyler gelmeye başlıyor. "The Great Amherst Mystery" olarak bilinen bu olay yerel halkın ilgisini çekmekle kalmıyor, dört bir yandan meraklıları topluyor. Başlarda ufak tefek eşyaların hareket etmesiyle kendini gösteren 'kötü ruhlar' zaman içinde trampet çalmaya ve hatta bir noktadan sonra iyice kendilerindne geçip evin farklı noktalarında yangın çıkarmaya başlıyorlar. Ancak olayın en başından beri ev ahalisinden kafayı taktıkları tek bir kişi var, o da evin henüz evlenmemiş kızı Esther Cox. Ben en çok neden Esther diye merak ettim. Ne yaptı acaba, gece vakti tırnak mı kesti, ıslık mı çaldı? En son hatırladığım, hayaletler tarafından sırtından birkaç kez bıçaklandığı ve ölmediğiydi bu talihsiz genç kadının. Her neyse, demem o ki, olay zamanında epey duyuluyor, 'uzmanlar' olan biteni açıklamaya çalışıyor ama sonra bir şekilde unutuluyor. Olan Esther'e oluyor.
Açıkçası Goodreads yorumları gerçekten çok acımasız bu kitaba karşı. 209 kişi oylamış kitabı, 5 üzerinden ortalama puanı 2.65. 1880'lerde yazıldığı, dönemin okuyucu kitlesi ve türlü türlü kültürel çerçeve gözden kaçırılmış yorumlarda, sürekli ne kadar da kötü bir kitap olduğundan, karakterlerin ne kadar basit olduğundan söz edilmiş. Ben de hayranı olmadım Hubbell'ın ve eserinin ancak ilginç bir deneyimdi sanırım bu kısa hikayeyi okumak. Sonuçta etrafımızda 1880'lerde yazılmış kaç tane hayalet hikayesi var okunacak. Bence sırf bu ilginç okuma için bile bir teşekkür borçlu olabiliriz yazara (:
E peki nasıl derseniz, çok basit bir dili var. Karakterler tek boyutlu gibi. Zaten onları çok da merak etmiyorsunuz sanırım. Sürekli acaba hayalet şimdi nasıl saldıracak Esther'e diye merak ediyorsunuz. Eğer İngilizce'yi yeni öğrenmeye başladıysanız bence iyi bir okuma pratiği olabilir Hubbell'ın bu kısa öyküsü. Dili basit, çok çetrefilli kelimeler yok dediğim gibi. Ve elbette gerilim ve paranormal türlerini sevenler için bu antik örnek ilginç ve keyifli bir okuma olabilir.