31 Aralık 2013 Salı

Hop 2014!


Çok sağlıklı, bol gülmeli, az üzülmeli, epey huzurlu ve pek keyifli yeni bir yıl dilerim!

30 Aralık 2013 Pazartesi

2008'in En İzlenesi Filmleri



Bugünden geçmişe doğru giden film listeleri hazırlayacağımı söylemiştim ve ilk sırada 2008 vardı. Ve işte karşınızda o liste. Listedeki filmlerden bazılarını izledim, bazılarını ise hala izlemeyi planlamaktayım. Filmler arasında eleştirmenler tarafından çok çok beğenilenler de var, epey hayal kırıklığına uğratan da. Br dilmin benim hazırladığım listeye girmesinin en temel sebebi benim kişisel meraklarım elbette (: Umarım siz de kendi zevkinize göre filmleri seçip izlersiniz bu listeden.
  1. Mamma Mia!
  2. In Bruges
  3. Doubt
  4. The Reader
  5. Vicky Cristina Barcelona
  6. Wall-e
  7. The Curious Case of Benjamin Button
  8. The Dark Knight
  9. Slumdog Billionaire
  10. Iron Man
  11. Rachel Getting Married
  12. Let the Right One In
  13. The Karamazov Brothers
  14. Winter in Wartime
  15. Happy-Go-Lucky
  16. The Duchess
  17. The Boy in the Striped Pajamas
  18. Seven Pounds
  19. The Chronicles of Narnia: Prince Caspian
  20. Step Brothers

28 Aralık 2013 Cumartesi

Sanna Annukka tasarımları ve diğer şeyler


Pazartesi günü, hiçbir işim olmamasını fırsat bilerek sırt çantamı alıp, içine Harry Potter serisinin son kitabını, fotoğraf makinemi, not defterimi, kalem kutumu,, telefon ve cüzdanımı atıp, attım kendimi sokağa. Hava kapalıydı, dedim içimden en fazla soğuk olur, kalın giyinirsem çok da üşümeden dolanırım etrafta. Esas hedefim, evime pek yakın olan London Bridge'e gidip fotoğraf çekmekti, daha önce gözüme kestirdiğim minik kafelerden birinde de kahve içerken Harry Potter okumak. Peki ne oldu? Minik bir fırtına çıktı. Önce rüzgar, sonra yağmur, sonra ikisi beraber. Klasik Londra havası ve onun küçük şakaları. Şemsiye de yoktu yanımda, ama inat ettim. Islanmak pahasına yürüdüm, o kafeye de gidip kitabımı okudum. Neden bu kadar uzattım lafı hiçbir fikrim yok. Neyse, sonra erkek arkadaşım geldi yanıma. Bazen aklımıza minik hikaye fikirleri geliyor, bu sefer dedik ki, konuştuklarımız havada kalmasın, bir yere not alalım bunları. Hop hemen bir Waterstones mağazasına girip yukarıda gördüğünüz defteri aldık. Böylece Sanna Annukka tasarımlarıyla yolum kesişmiş oldu.

Geometrik desenler, renkler herkes gibi benim de aklımı başımdan alıyor. Finlandiyalı bir anne, İngiliz bir babanın çocuğu olarak tasarımlarında İskandinav etkilerini görmek çok da zor değil sanırım. Kendisi hakkında yaptığım ufak çaplı araştırmadan da Finlandiya'da geçen çocukluk yılları çıkıyor zaten. Sanna Annukka'nın desenleri bir çok yerde kullanılıyor, özellikle Fin tekstil markası Marimekko için yaptığı çalışmalar epey ünlüymüş. Vogue, Topshop ve Apple da Annukka tasarımlarını kullananlar arasında!

Web sitesi şurada, ama ben pek çözemedim sanırım sitenin işleyişini bu yüzden Google görselleri yardımıma koştu. Siz de tasarımcının adını Google'a, Pinterest'e yazarsanız bir sürü güzel şey göreceksiniz. Ben en çok tahta kuşları sevdim sanırım. Şu sitede de son çalışmalarını, alttaki minik gri oklar sayesinde görebilirsiniz. Ve şurada da kendisiyle yapılmış bir söyleşi var, İngilizce. 

Böyle işte, bazen böyle tesadüfen şahaneli tasarımcılara denk gelince çok mutlu oluyorum. Bu fotoğrafı Instagram'da paylaşınca kalem kutusu merak edildi. Clairefontaine ürünü, basit ve son derece kullanışlı. Erkek arkadaşımda da siyahı var hatta. Cetvel bildiğimiz tahta cetvel, onu da Waterstones'dan almıştım. Minik ayıyı artık birçok insan tanıyor. Ayı ve dolma kalem ise Paperchase ürünleri.

Pek heybetli film listeleri serisi yolda!

fotoğrafın yine konuyla ilgisi yok, Cumartesi sabahına yakışır bir görüntü sadece, Greenwich Park

Çok büyük ve eğlenceli bir fikir var aklımda. 

En son hazırladığım film listesi, hani 50 filmlik olan hem okuyanlar tarafından çok beğenildi hem de ben epey eğlendim hazırlarken. Bundan 5 sene öncesinin bile aslında nasıl da 'geçmiş'e hop diye ait olduğunu gördüm, şaşırdım. Zamanın hızlı geçtiği aşikar, bunu fark etmek biraz zaman alıyor yine de (:

Fikir ne derseniz, 2009'dan başlayarak (çünkü bir önceki listede o yılda kalmıştım) her yıl için, o yıl yayınlanmış filmler arasından izlemeyi planladığım 10-20 filmi seçmek ve böyle böyle geriye gitmek. Esas idealim ise 1900'lerin başına ulaşabilmek. Hatta, her yıl için ayrı bir yazı hazırlamayı düşünüyorum. Listeye ek olarak belki her yazıda biraz da o yılın önemli sinema olaylarından bahsedebilirim.

'Amaan sen de, o kadar filmi listeledin, ömür yetmez izlemeye' diyebilirsiniz ve kesinlikle haklısınız. Hepsini ben izleyemesem de bu listelere bakanlar belki eğlenirler, parça parça o listeler tamamlanır uzun uzun zaman sonra. Olur mu olur (: E tabii bir de belki bu uğraş hem benim hep geriye attığım sinema ilgimi canlandırır hem sizin de hoşunuza gider diye düşündüm. Hepsi bir yana, liste yapmayı gerçekten çok seviyorum.

Her yılın favori filmleri listeleri zaten bolca bulunmakta. Benim yapacağım ise onları iyice inceleyip kendi zevkime göre listeler oluşturmak olacak. Her yıl için 10 mu yoksa 20 film mi seçmeliyim emin olamadım. Genel olarak bu yeni uğraşıma dair fikirlerinizi, önerilerinizi yorum olarak bırakabilirseniz çok sevinirim. Tabii bir de seçtiğim filmlerin afişlerini de eklemeyi planlıyorum. Afişler önemli (:

Böyle işte, inşallah güzel bir şey çıkar ortaya.

2008 filmlerinde görüşmek üzere!

26 Aralık 2013 Perşembe

Yeni yılda izlemeyi planladığım 50 film

Film evreni, sinema hala bana epey uzak. Her sene daha iyi bir izleyici olmak adına kararlar alıyorum ama sonuçta pek değişiklik olmuyor. Neden böyle hiç bilmiyorum. Seviyorum da aslında film izlemeyi. Vakit ayıramıyorum sanırım. Hani olan vaktimi de şahane faydalı değerlendirmiyorum. Her neyse, ben yine bir umut yeni yılda izlemek için koskoca bir liste hazırladım. Biraz değişik bir liste.

Öncelikle, toplamda 50 film olmasını istedim. Son 5 yılın (2009-2013) tek tek en iyi film listelerine baktım. Kendi zevkime göre her yıldan onar tane seçtim. Farklı türleri dahil etmeye çalıştım. Ben sonuçtan epey memnunum.

Kim bilir, belki yine çok başarılı olamam film izleme konusunda ama listenin sizin işinize yaraması ihtimaller arasında. Olur da içlerinden izlediğiniz varsa yorum bırabilirseniz filme dair, pek sevinirim.

Yeni yılda hep mutlu sonla bitmeli, bol gülmeli, üstteki şekerler tadında filmler izlemeniz dileğiyle.

2013
  1. The Hobbit
  2. Star Trek into Darkness
  3. Despicable Me 2
  4. The Great Gatsby
  5. Oz: The Great and Powerful
  6. Gravity
  7. The Best Offer
  8. Stoker
  9. Side Effects
  10. The Conjuring

2012
  1. Frankenweenie
  2. Tiny Furniture
  3. Moonrise Kingdom
  4. Silver Linings Playbook
  5. Amour
  6. The Cabin in the Woods
  7. Prometheus
  8. Les Miserables
  9. The Perks of Being a Wallflower
  10. Ruby Sparks

2011
  1. We Need to Talk About Kevin
  2. Cafe de Flore
  3. In Darkness
  4. The Adventures of Tintin: The Secret of the Unicorn
  5. Melancholia
  6. Hugo
  7. Hanna
  8. Jane Eyre
  9. Sherlock Holmes: A Game of Shadows
  10. Footnote

2010
  1. Black Swan
  2. How to Train Your Dragon
  3. The King's Speech
  4. Toy Story 3
  5. Winter's Bone
  6. The Kids are All Right
  7. Despicable Me
  8. The Social Network
  9. Tangled
  10. Easy A

2009
  1. Up
  2. Avatar
  3. Where the Wild Things Are
  4. 500 Days of Summer
  5. Away We Go
  6. Petit Nicolas
  7. The Imaginarium of Doctor Parnassus
  8. Mary and Max
  9. A Serious Man
  10. Whip It

25 Aralık 2013 Çarşamba

Blog tasarımı

Blogun görünüşünde değişiklik yapayım derken var olanı da mahvettim sanırım. Bu işleri bilen, anlayan biri bana yardımcı olabilirse çok mutlu olurum. Yorum bırakabilirsiniz belki. Teşekkürler (:

21 Aralık 2013 Cumartesi

Bu hafta Instagram

Bundan sonra Instagram'da paylaştığım fotoğrafları bloga da koymaya karar verdim. Belki hoşunuza gider bol Londralı kareler (:

Burada sevdiğim peyniri bulmakta epey zorlandım. Sonunda çocuklar için epey süslü paketlerde satılan bu yuvarlakları buldum. Kaşar ve krem peyniri arası bir tadı var. Paketleri tadından daha leziz bana kalırsa.

Şeftalili ürünlere her zaman zaafım oldu. Bu duş kremi ise bugüne kadar en başarılı bulduğum şeftali kokusu taklidi sanırım. Hani epey eskiden şeftalili Spice Girls lolipopları vardı, içinden çıkartma çıkardı. İşte o kokunun aynısı.

Neredeyse iki gün aralıksız mektup yazdım. Yılbaşı tebrikleri de eklenince neredeyse bir tükenmez kalemi yarıladım. Yoruldum ama sonuçtan memnunum.

Bu aralar yine çok fazla çay ve kahve içiyorum. Geçen sene kahveye koyduğum şekeri pat diye sıfırladığımdan beri içim rahat bir şekilde içiyorum ama içmemeliyim. Bu konuda kendimden şikayetçiyim. Sanırım tek 'kötü' alışkanlığım kahve ve bazen çay.

Bu hafta güzel gezdik tatili fırsat bilip. Havada bir değişiklik yok, gri ve soğuk. Karşınızda ünlü London Eye. Binemedik hala, önünden geçip duruyoruz sadece. 

Londra'nın en sevdiğim parklarından biri. St.James Park. Diğer parklara nazaran daha dağınık, daha az planlı. Bu nedenle çok daha doğal. İçinde bir de minik göletler ve yüzlerce sincap var. Ördekler de var hatta. Hava kapalı olmasına rağmen çok güzel dolaştık, keşke yanımızda yiyecek bir şeyler olsaydı da sincapları besleseydik dedik, evet o kadar evcilleşmişler (:

Koca kuyruğuyla tombul bir sincap yine bir şeyler kemiriyor.

Nadir güneşli günlerden birinde uzun yürüyüş sırasında kendimizi şehrin en turistik yerlerinden birinde, St.Paul's de bulduk. Çok heybetli bir bina, bak bak bitmiyor. Güneş tam da burada biraz kemiklerimizi ısıttı.

Waterstones'da bulduğum Matildalı şey. Kitap ayracı ya da duvar süsü, ne olduğundan emin değilim ama ben pek sevdim. Bir şey Matildalı olur da sevilmez mi?

İngiltere'nin en eski, en ünlü şekerci dükkanlarından biri Hardy's. Bir arkadaşımıza yollamak için çikolata aldık buradan. Dükkanın içindeki renkler, kokular her şey o kadar şahane ki, anlatmak epey zor. En kısa zamanda bir daha gitmeyi planlıyorum.

Ve evet, tekrar okuyorum Harry Potter'ın son kitabını. Yanında da sade kahve. Bu kapak tasarımını görmemiştim, ben çok çok beğendim. Bu da bitince ne olacak bilmiyorum, bana acilen yeni seri bulmak lazım. Bu aralar Harry Potterlı, Yüzüklerin Efendisili günlerimi çok özlüyorum. Belki Taht Oyunları'na tekrar başlarım.

Ve Big Ben!

Cumartesi sabahı kahvaltısı. O kadar karanlıktı ki hava sabah olduğuna inanmak zor. Bu kitabı da okuyorum bir yandan, birilerini beklerken okumak için almıştım bir anda, sevdim. Büyük aile kahvaltılarını çok özlediğimi fark ettim.

Ve yine London Eye. Bu sefer daha yakından. London Eye fotoğraflarını çok seviyorum galiba (:

Boşluklar

Bazen oluyor bana böyle. Pek severek ilgilendiğim blogdan uzaklaşıyorum. Hem de bir sebebi olmadan. Artık gündelik işlerin getirdiği bıkkınlık mı, Londra'nın yer yer taammül edemediğim gri havası mı yoksa başka bir şeyler mi bilmiyorum. Daha önce de olmuştu böyle, 1 yıla yakın bloga uğramamıştım. Sonradan da pek pişman olmuştum. Şu an içinde bulunduğum ilgilenmeme halinden de ileride pişman olurum diye ödüm patlıyor. Günlük tutabilen bir insan olmadığımdan, blog aslında benim bir bakıma hatırlarımı bir arada tutan yer gibi gibi.  

Hal böyle olunca bir süredir yazamadım bloga. Bir de sanki artık hep kendimi tekrar ediyorum gibi hissediyorum. Bakalım, kısmet. Belki gelip geçici bir histir, eski tempomu yakalarım.

Umarım güzel kış günleri geçiriyorsunuzdur. Benimki fena gitmiyor ama biraz boğucu gibi. Fotoğraf St. James Park'tan. Azıcık London Eye'ı da görebilirsiniz ortada dikkatli bakarsanız. 

(:

8 Aralık 2013 Pazar

En güzel resimli çocuk kitapları listesi


Bu aralar yine çocuk kitaplarıyla aklımı bozdum. Bu kadar işin içinde kaçış noktam oldu sanırım. Bu nedenle bu listeyi hazırlamam şarttı. Goodreads'de bulduğum şu listeden seçtiğim 20 taneyi listeledim orijinal adları ile. Çoğu benim küçükken çok severek okuduğum kitaplar. Okumadıklarımı da en kısa zamanda okumayı planlıyorum. İnternette arattığınızda mutlaka karşınıza şahane ilustrasyonlarıyla beraber çıkacaklardır. Umarım siz de en az benim kadar seversiniz, döner döner çizimlere bakarsınız.

  1. The Polar Express - Chris Van Allsburg
  2. Animalia - Graeme Base
  3. Stellaluna - Janell Cannon
  4. Owl Moon - Jane Yolen
  5. Rapunzel - Paul O. Zelinsky
  6. Saint George and the Dragon - Margaret Hodges
  7. Madeline - Ludwig Bemelmans
  8. Rumpelstiltskin - Jacob Grimm
  9. The Twelve Dancing Princesses - Marianna Mayer
  10. The Snow Queen - Hans Christian Andersen
  11. Letters from Father Christmas - J.R.R. Tolkien
  12. A is for Annabelle - Tasha Tudor
  13. Gwinna - Barbara Helen Berger
  14. The Tale of Peter Rabbit - Beatrix Potter
  15. The Secret Lives of Princesses - Philippe Lechermeier
  16. Miss Spider's Tea Party - David Kirk
  17. How the Grinch Stole Christmas - Dr. Seuss
  18. Melisande - E. Nesbit
  19. The Complete Book of the Flower Fairies - Cicely Mary Barker
  20. The Vary Hungry Caterpillar - Eric Carle

image

7 Aralık 2013 Cumartesi

Londra'yı mesken tutan kitaplar listesi

Londra'ya geleli neredeyse 3 ay olacak. Bazen çok kalabalık, bazen çok aceleci, bazen de çok soğuk geliyor şehir. Tüm bunlar bu şehrin hayatımda gördüğüm en güzel yerlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Bu aralar epey yoğunum, bloga pek vakit ayıramıyorum maalesef. Aklımda birkaç kitap listesi vardı, ilki bu olsun. Londra'yı görmüş sevmiş olanlara şehri hatırlatsınlar, görmemiş olanlara da gelecekleri güne kadar yoldaş olsunlar.

Ben Goodreads'de listeler kısmında "London" diye arattım. Birkaç liste çıktı karşıma, beğendiğim 20 taneyi seçtim. Umarım siz de seversiniz.





  1. İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens
  2. Noel Şarkısı - Charles Dickens
  3. Yokyer - Neil Gaiman
  4. Sherlock Holmes'un Maceraları - Arthur Conan Doyle
  5. London - Edward Rutherfurd
  6. Mrs. Dalloway - Virginia Woolf
  7. Oliver Twist - Charles Dickens
  8. Possession - A.S. Byatt
  9. İnci Gibi Dişler - Zadie Smith
  10. Cumartesi - Ian McEwan
  11. Jonathan Strange & Mr. Norrell - Susanna Clarke
  12. A Bear Called Paddington - Michael Bond
  13. Zaman Makinesi - H.G. Wells
  14. Üçüncü Kız - Agatha Christie
  15. 31 Dream Street - Lisa Jewell
  16. Bridget Jones'un Günlüğü - Helen Fielding
  17. Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi - Stephen Sondheim
  18. Akıl ve Tutku - Jane Austen
  19. David Copperfield - Charles Dickens
  20. Howards End - E.M. Forster

2 Aralık 2013 Pazartesi

Okuyan Kedi Tumblr'a geri döndü


Bu blogu oluşturalı 3 seneden fazla oluyor. Belki de 4. Bloga ilk günlerinden itibaren bir de Tumblr sayfası eşlik ediyordu, orada da takipçiler vardı. Bloga koyduğum yazıları oraya da koyuyordum. Geçinip gidiyorduk. Sonra ne oldu bilmiyorum, tahminen bloga verdiğim uzun aralardan birinin dönüşünde Tumblr unutuldu, daha doğrusu ben unuttum. Birkaç gün önce yeniden canlandırmaya karar verdim. Birkaç değişiklik yaparak.

Okuyan Kedi Tumblr sayfasında sadece görseller olacak gibi gibi bundan sonra. Bazen benim çektiklerim, bazen paylaşılanları paylaşmalar şeklinde. Tumblr nihayetinde iyi bir göz şenlendirici ve ilham verici. 

Umarım seversiniz.