13 Ocak 2011 Perşembe

Ah o lanet buldok!


"Sabah yemeğini muhtazır ve müteezzi bir adam iştahsızlığı ile yedim. Kahvemi içtikten sonra güverteye gezmeğe çıktım. Kıç tarafta bir şezlonga uzanmış onu gördüm. İğrenç bir tuluma benzeyen buldok yine kucağında idi. Fena halde canım sıkıldı. Bu kadar güzel ve genç bir kadın bu pis köpeği nasıl kucağına alır ve sevebilirdi?... Canımın sıkıntısı müphem bir hiddete tebeddül ediyordu. Bu tabiatsızlık, adilik değil miydi? Yanına gitmek, kucağından zorla bu çirkin ve pis köpeği almak, güzelce dövmek, sonra denize fırlatıp atmak istiyor ve bunun neticesini düşünerek hemen hemen yapmağa karar veriyordum. Ne olacaktı? Benden zarar ve ziyan davası ederdi. Başka? Hiç. Fakat ben bu köpeğin haksız yere nail olduğu bu muhabbet-i nabecanın intikamını almış olacaktım. Tekrar muhakeme ettim. Muhakememi tevsi ettim. Ben bu köpeği şüphesiz kıskanıyordum."


Ömer Seyfettin, Beşeriyet ve Köpek


Köpek şuradan alındı: http://reneelouiseanderson.tumblr.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder