20 Ekim 2013 Pazar

Londra'da Hafta Sonu, #2


Bugün epey geç kalktım. Hava kapalı, kalın perdeler de çekili olduğundan öğlene doğru uyandığımda güneşli bir Londra Pazar'ına uyandığımdan habersizdim. Açıkçası bugün için de bir planım yoktu. Odada kalıp, ders çalışmayı planlıyordum ama sonra aklıma blog geldi, Londra'da Hafta Sonu serisi geldi. Ve bir kez daha size dağınık çalışma masamın fotoğrafını anlatamazdım. Bu yüzden fotoğraf makinemi alıp dışarı çıktım. Kendi mahallemde dolanır, ilginç yerlerin fotoğrafını çeker ve sonra blogda onları anlatırım derken arkadaşımdan telefon geldi. Borough Market'taki Elma Festivali'ne gitmeye karar verdik!


Borough Market zaten başlı başına şahane bir yer. Bir köşesinde yer alan Elma Festivali ise ortamı daha da şenlendirmişti. Yıllık elma hasadının kutlandığı bu etkinlik uzun yıllardır devam ediyor. Turistlerin de epey ilgisini çekiyor elbette. Öncelikle festivalin açılışını haber veren yürüyüş başladı. İnsanlar geleneksel kıyafetler ve elma hasadını temsil eden çelenklerle yürümeye başladılar. Büyük bir coşku hakimdi diyebilirim (: Biz o sırada henüz bir kafede kahvaltımızı ediyorduk, hemen kalktık, standların olduğu tarafa gittik. Açıkçası beklediğimden çok daha küçük bir alan ayrılmıştı ama yine de her şey çok samimi ve sevimliydi. Yirmiye yakın elma çeşidi vardı. Daha önce hiç görmediğim, üzüm tanesi büyüklüğünde elmalar bile vardı. Tadım serbestti. Sonra bir köşede elmalı yemekler pişiren bir aşçı vardı. Tarifler broşür şeklinde hazırlanmıştı, elbette aldım. Diğer köşede çocuklar için bir alan oluşturulmuştu. Gerçeği aratmayan yapma ağaçlara, elma şeklinde hazırlanmış kartlara dileklerini yazıp asıyorlardı. Festivalin en eğlenceli kısmı ise kesinlikle geleneksel danslarını sergileyen , ayaklarında ziller asılı olan amcalardı. Yer yer nefes nefee kalmış olsalar da, performansları herkesi epey etkiledi. Bana oldukça yeni olan bu ortamda bu kadar eğleneceğimi, kendimi dahil hissedeceğimi hiç sanmıyordum. Ama öyle oldu, çok güzeldi. 


Londra havası malum, festival üstü kapalı bir alanda gerçekleşti. Zaten ben alandan çıktıktan sonra şimşekli, gök gürültülü yağmur yağmaa başladı bile. Ben iki saate yakın vakit geçirdim festival alanında. Tahminen gün boyu farklı etkinlikler, yarışmalar düzenlenmiştir. Yukarıda sepette gördüğünüz elmalar içinde, sol ön taraftaki en küçük elmalardan tattım. Pek tatlıydı, ağızda pek de alışkın olmadığım bir şeker tadı bırakıyordu. Asıl ilginç elma ise sanırım sağ üst köşedeki kırmızı elmalardı. O kadar garip bir tatlı-ekşiliği vardı ki, yedikten sonra birkaç saniye ağzımı toparlayamadım. Elma satışı var mıydı emin değilim ama benim gözüme çarpmadı. Belki ayrı bir alanda beğendiğiniz elmaları satın alabiliyordunuz.


Elma Festivali işte böyleydi. Ben iyi vakit geçirdim, insanların eğlendiğini gördüm. En çok da insanların içlerinden geldiği gibi dans etmeleri, 'elma' gibi günlük ve bir bakıma basit bir şey hakkında konuşmaları, birbirleriyle bildiklerini paylaşmaları çok hoşuma gitti. Bir de hasadı kutlamak özünde çok güzel bir şey değil mi? Bence öyle. Doğaya karşı minnettarlığı göstermek pek hoş. Umarım siz de görmüş kadar olmuşsunuzdur. Şimdi dolaptan güzel bir elma çıkarıp yemenin tam vakti (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder