4 Şubat 2011 Cuma

Mavi Masal - Marguerite Yourcenar

Bu kitap elime geçene kadar yazardan hiç haberim yoktu. O kadar garip bir soyadı var ki, duysam daha önce kesin hatırlardım. Bu güzel kadına gelirsek, 1903 yılında Brüksel'de doğmuş, annesi Belçikalı, babası ise Fransız. 1980'de Fransız Akademisi'ne kabul edilen ilk kadın olmuş. Fransız Akademisi ne derseniz, buradan bakabilirsiniz. Bu başarının yanı sıra çok beğenilen romanlar yazmış. Zenon, Hadrianus'un Anıları, Doğu Öyküleri bunlardan sadece birkaçı. 

Mavi Masal Sosi Dolanoğlu ve Hür yumer tarafından Türkçe'ye çevrilmiş, İletişim Yayınları tarafından 2000 yılında basılmış. Kapakta Rene Magritte'in The Seducer tablosundan bir detay kullanılmış, açıkçası benim hoşuma gitmedi. Fransızca aslının kapağını ise öykülerle pek bağdaştıramadım. Her neyse, moralimizi bozmayalım. Çünkü hayli ilginç 3 hikaye bizi bekliyor.

Aslında bu kitabın enteresan bir öyküsü var. Yourcenar 1987 yılında ölmüş.Mavi Masal'ın basım tarihi ise 1993. Josyane Savigneau tarafından yazılan önsözde bu mucizenin(!) sırrı ortaya çıkıyor. Onun da dediği gibi, bazen çok sevilen yazarların hayranları, ondan geriye kalan belgeleri, dosyaları, defterleri hatta kişisel mektupları didik didik ederler ki geriye okunacak yeni şeyler çıksın. Ben açıkçası bunu çok sağlıklı bir davranış biçimi olarak görmüyorum. Ölümü kabullenememenin getirilieri olduğunu düşünüyorum. Fakat bazen güzel sonuçlar da doğurabiliyor ki, Mavi Masal buna bir örnek. Yourcenar'ın ölümünden sonra ondan kalanlar incelendiğinde, üzerinde çalıştığı birkaç roman haricinde bu üç hikayeyi buluyorlar. Yayınlanış yılı 1993 olmasına rağmen 1923-1930 yılları arasında yazılmış bu hikayeler, yazarın erken dönem çalışmaları. Önsöze geri dönecek olursak, bu incecik kitabın neredeyse yarısını o kaplamış ve hikayeler hakkında gereğinden fazla detay vermiş. Eğer bu kitabı okuma fikri varsa kafanızda, bence önsözü sonsöz yapın ve hikayelerden sonra okuyun ki kitabın tadı kaçmasın.
                                                

Gelelim hikayelere. Dediğim gibi, kitap 3 kısa hikayeden oluşuyor. Mavi Masal, İlk Gece ve Kara Büyü. 

Benim en sevdiğim farklı ülkelerden gelen tacirlerin serüvenini anlatan ilk hikaye oldu. Büyüklere masal böyle bir şey olsa gerek. Neler yok ki içinde? Mağaralar,  deniz kızları, değerli taşlar, korsanlar ve ufak bir aşk. Aynı zamanda yılanlar, ölümler ve kötü adamlar...Vereceğim en küçük detay dahi, hikayeden alacağınız tüm keyfi kaçıracağı için ağzımı sıkı tutuyorum. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim: tacirlerin yolu İzmir'e düşüyor sonlara doğru. Kim bilir belki Kordon'da bir Türk kahvesi bile içmişlerdir.

İkinci hikaye, İlk Gece, adından anlaşılacağı gibi yeni evlenen bir çiftin balayına çıkışlarını konu alıyor. Çok sıradışı bir hikaye olmasa da erkek ve kadın algılarının ne kadar farklı olduğunu bir kez daha görmek, Yourcenar'ın kaleminden okumak güzeldi.


Son hikaye de Kara Büyü. Bu hikayeyi en sonra koymak ne kadar doğru olmuş bilmiyorum. Sanırım en akılda kalan bu hikaye olacağı için yapılmış fakat bu sırada, en rahatsız edici hikaye olduğunu ve Mavi Masal'dan kalan tüm büyülü havayı bozduğunu gözardı etmişler. Kara Büyü, başarılı bir hikaye bana göre. Sadece bir erkek var, diğer karakterlerin tümü kadın ve kesinlikle can sıkıcı ve oldukça tehlikeli kadınlar. Diyebileceğim şu ki, inanılmaz derecede kasvetliydi. Sanırım hala bu hikayenin etkisindeyim ve içimden bu hikaye üzerinde çok fazla şey yazmak gelmiyor. Ve itiraf ediyorum azıcık da korktum. Evde yalnız olduğum unutulmasın, ödlek denmesin, hakkım yenmesin, lütfen!



Yourcenar'ın dili va anlatımı çol alışık olduğum bir tarz değildi. Okurken sıkılmadım ama çok durakladım, ilgim çok dağıldı. Buna rağmen hakkında önceden en ufak bir fikrim bile olmayan bir yazarı okumak farklı bir deneyimdi. Diğer kitaplarını okumayı düşünür müsün diye sorarsanız, sanırım çok yakın zamanda değil derim. Sözlerimi Mavi Masal lütfen üstüne almasın. Onun yeri biraz daha farklı.

Birkaç ufak alıntı kitabı, belki biraz da yazarı tanımanızda yardımcı olabilir diye düşünüyorum.

"Yeraltı mağarasının ortasında, çok durgun bir göl vardı; İtalyan tacir, gölün derinliğini ölçmek için bir para fırlattı. Paranın düştüğü duyulmadı, ama sanki ansızın uykusundan fırlamış bir denizkızı, mavi ciğerlerindeki bütün havayı üflüyormuşçasına, suyun üstünde kabarcıklar belirdi." - Mavi Masal

"Daha sonraki günlerde, denize bir durgunluk geldi; o yosun rengi örtünün üstüne vuran güneş ışınları, ansızın soğuk suya daldırılan kızgın demir külçelerinin sesini çıkarır oldu." - Mavi Masal

"Adam, vakit geçirmesine yaradığı için kaygılarını gideren sohbetlerinin giderek kesintiye, sessizliğin istilasına uğradığını fark etti; düşünceleriyle arasına giren bu dayanıksız söz duvarının birden yıkılacağından ve kendisini kendisiyle, yani ötekiyle yalnız bırakacağından korktu." - İlk Gece

"Kadınlar bayılmış olan Amande'ın etrafında dört dönüyorlardı. Mantosu omuzlarından kaymıştı; çıplak, ince, beyaz, kabuğun ve etin artık gizlemediği bir çekirdek gibi pürüzsüz vücudu, sanki ölümü hep içinde taşıyor hem gözler önüne seriyordu- tıpkı ayin kabının kutsanmış ekmeği içinde taşıması ve müminlerin tapınması için gözler önüne sermesi gibi." - Kara Büyü



Bu anlatıma hayran kalmamak imkansız, her ne kadar zorlayıcı olsa da. 
Belki okumak istersiniz ama ben bu ismi kitapçıya nasıl söylerim de kitabı var mı diye sorarım diyorsanız, sizin için soyadının nasıl okunduğunu öğrendim (: Gönül rahatlığıyla şu cümleyi kurabilirsiniz: "Merhaba, elinizde Margırit Osinağ'ın Mavi Masal kitabı var mı acaba?"

6 yorum:

  1. Ben de bir zamanlar Hadrianus'un Anılarını okumuştum. Bu kitabın Türkçe'ye çevrildiğini bilmiyordum. Çok hoş tanıtmışsın.

    YanıtlaSil
  2. Hadrianus'un Anıları'nı çok kişiden duydum. Yourcenar epey farklı bir yazar gibi geldi bana. Eminim bir gün merakıma yenilip diğer kitaplarına da bakarım. Beğenmene çok sevindim. Eğlenceli bir cuma dileğiyle..

    YanıtlaSil
  3. okuyan kedi selam
    bloğunu açtığımdan beri tesadüflere rastlıyorum =)
    dün bi sahaftaydım, Hadrianus'un anılarını tavsiye etti bana
    haftaya tekrar gittiğimde alırım diye konuşmuştuk

    bu arada yourcenar ilk resimde aşırı güzel değil mi!!

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle çok çok güzel bir kadın. Resimleri seçerken o kadar zorlandım ki..

    YanıtlaSil
  5. Hadrianus'un anılarını umarım benden önce okursun, çok merak ediyorum o kitabı.

    YanıtlaSil
  6. Yourcenar takıntı kadını, Feux'u okunmalı.

    YanıtlaSil