13 Haziran 2011 Pazartesi

Olanlar, Bitenler...


Herkese merhaba,

Epey zamandır yokum ortalarda, farkına varanlar da oldu. Teşekkürler. Artık aranıza geri döndüm, bir nevi hayata da geri göndüm. Ama değişerek biraz. 1 ay içinde insan ne kadar değişir diyebilirsiniz. Emin olun gerçekten çok fazla değişebilir. Şöyle ki...

En yakınlarının aslında en yakın olmadığını anlayabilir, uzakta olanların aslında bunca zamandır ne kadar yakınında olduğunu farkedebilir.

Ne olmak istediğine değil fakat ne olmak istemediğine; kime benzemek istediğine değil fakat kime benzemek istemediğine karar verebilir.

Vazgeçebilir.

Vazgeçilebilir.

Havalar ısınınca çiçeklerin tadının kaçtığını, arada onları neşelendirmek için fazla ilgi göstermek gerektiğini öğrenebilir.

Çocukluk arkadaşlarının sizi en iyi anlayan kişiler olduğu gerçeğinin bir daha farkına varabilir.

Bazı çocukluk arkadaşlarının çoktan çocuklukta, oynanan oyunlarda kaldığını görebilir.

İçinde derinlerde bir yerde yazar olmak için yanıp tutuşan ama inatla yazmayan bir ikinci kişinin farkına varabilir.

İleride hangi ülkenin hangi şehrinde yaşamak istediğine karar veremeyebilir ama evinin odalarının en ufak detayını dahi resmedebilir.

Çizim yapmayı özlediğini fark edip kömür kalemleri tekrar eline alabilir.

İnsanları anlamaya çalışmaktan (en azından bir süreliğine) vazgeçebilir.

20 gün içinde bir sürü sınava girebilir, onlarca sayfa yazı yazabilir, kütüphane eşrafına dahil olabilir.

En güzel dondurmanın çikolatalı olduğuna kimbilir kaçıncı kez tekrar karar verebilir.

Yalnız yaşamanın tatsız olduğunu ama alıştıktan sonra da kalabalıkların zorladığını düşünebilir.

Başka bir ülkede bambaşka insanların içine doğsaydım acaba yine aynı şeyler kalbimi kırar mıydı? diye sorabilir.

Kalp kırıklığının acısı ağzında buruk bir tat bırakabilir.

Toplamda 10 kiloya yakın erik yiyebilir.

Galata'nın sokaklarında yanında en sevdikleriyle dolanabilir, geceyi jazz ile noktalayabilir.

En yakınlarının kalp kırıklarına şahit olabilir, onları keyiflendirmek için 3000 kişiye rezil olmayı göze alabilir.

En etkili sakinleştiricinin Sudoku olduğunu keşfedebilir, birkaç gün içinde yüzlercesini çözebilir.

Boşluğa düşebilir.

Kimseye haber vermeden uzaklara gitmek için bavul hazırlayıp vazgeçebilir.

Tutunacak yeni hayaller kurabilir.

Yaz için planlar kurabilir, pasaportu çekmeceden çıkarabilir.

Yalnızlığın tadını çıkarmaya karar verebilir.

Kitaplara geri dönebilir.

Mutlu olabilir.

4 yorum:

  1. o zaman biz de sana hoşgeldin diyebiliriz :)

    YanıtlaSil
  2. hoşgeldin:)iyiki varsın!

    YanıtlaSil
  3. Eski halini bilmiyorum ama gerçekten değiştiğine inandım :) -monalisa13

    YanıtlaSil