13 Ağustos 2011 Cumartesi

Tik tak.


"YAŞLI ADAM - Havadan sudan mı konuşacağız, bilmiyor muyuz? Birbirimizin hatırını sorsak, onu da biliyoruz. Ben susmayı yeğlerim. İnsan o zmana düşüncelerin sesini işitir, geçmişi seyredebilir. Susmalar bir şey gizleyemez, ama sözler gizler. Geçenlerde okudum, dil ayrımlaşmaları ilkel boylarda başlamış bir oymağın gizlerini öbür oymaktan saklamak için. Demek her dil bir şifredir, açkıyı bulan kişi yeryüzündeki bütün dilleri anlayabilir. Ama bu, gizlerin çözümsüz açkısız açıklanamayacağını göstermez.

Duvardaki saatin tik taklarını işitiyor musunuz, biz ölüm böceği gibi? Ne söylediğini duyuyor musunuz? "Va-kit ta-mam, va-kit ta-mam!"

Birkaç dakika sonra çaldığı zaman, zamanınız dolmuş olacak. O zaman gidebilirsiniz. Daha önce değil.

Vurmadan önce kolunu kaldırıyor size. Dinleyiniz. Sizi uyarıyor. Saat vurur, ben de vurabilirim."

August Strindberg, Hayaletler Sonatı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder