"İnsan esmer ve uzun boylu olabilir ve gene de ağlayabilir. Bunun için, ansızın aşkın ömrünün üç yıl olduğunu keşfetmesi yeterlidir. Bu, en kötü düşmanımın bile başına gelmesini istemeyeceğim bir şey - düşmanım olmadığına göre, bu bir üslup çalımından ibaret. Züppelerin düşmanı yoktur, bu nedenle herkes hakkında kötü konuşurlar: Düşmanları olsun diye.
Sivrisineklerin ömrü bir gündür, güllerinki üç. Kedilern ömrü on üç yıldır, aşkınki üç. Böyle işte. İlk yıl tutku, sonra bir yıl şefkat ve nihayet bir yıl can sıkıntısı.
İlk yıl, "Beni terk edersen kendimi öldürürüm," denir.
İkinci yıl, "Beni terk edersen acı çekerim, ama kendimi toparlarım," denir.
Üçüncü yıl, "Beni terk edersen şampanya patlatacağım," denir.
Kimse sizi aşkın ömrünün üç yıl olduğu konusunda uyarmaz. Aşk komplosunun temelinde çok iyi saklanan bir sır yatar. Sizi aşkın hayat boyu sürdüğüne inandırırlar, oysa aşk kimyasal olarak üçüncü yılın sonunda yok olur."
- Aşkın Ömrü Üç Yıldır, Frederic Beigbeder.
hatırladım bu kitabı, ne revaçtaydı bir zamanlar :)
YanıtlaSiltabii kimyasal olarak :)
YanıtlaSilbu kitabı okumuştum:))
YanıtlaSilbenim aşk tarifime uymuyor :)
hayırlı günler,sevgiler
Artık üç yıl bile sürmüyor.Herşey fasfood mantığında..
YanıtlaSilaşk'tan bahsederken şüphesiz bencil olmalı insan.
YanıtlaSilama bencilliğini genelleştirdiğinde,
işte o zaman,
neyden bahsettiğini unutmaya başlar.
sonunda kendinden bahseder hale gelir sadece.
sanki kendisi aşk'mış gibi.
aşk böyledir der; ben böyleyim, ben şöyleyim demek yerine.
kitabını okumadım ama sormak isterim;
tam bu noktada mı çıktı kaleminden bu roman Frederic Beigbeder?