7 Eylül 2012 Cuma

Sevdiğim Bloglar Serisi #3: Zimlicious





Bildiğiniz gibi, belki de bilmiyorsunuzdur, bilmiyorum, Sevdiğim Bloglar Serisi diye bir şey var bu blogda. Ara ara, adı üstünde, sevdiğim bloglara yer veriyorum. Bu seferki konuk Zimlicious.


Esasında çok uzun zaman olmadı bu blogu keşfedeli ancak her gün en az bir kere bakıyorum. Blog yetmiyor, Twitter ve Goodreads'den de takip ediyorum. Dili eğlenceli, konuları ilgi çekici. O da benim gibi kitaplarla ilgili her şeye yer veriyor. 


Nerelerden ona ulaşabilirsiniz?
blog: zimlicious.blogspot.com
twitter: twitter.com/zimsays
goodreads: simay yildiz
mail: neurotoxicdoll@gmail.com 

Lafı çok uzatmadan blog sahibesi ile gerçekleştirdiğim mini röportajımsıya geçiyorum. İyi okumalar.



Kendini birazcık tanıtmaca...
İsmim Simay; 28 yaşımdayım. İstanbul'da, kardeşim ve kedimiz Sally Daisy ile birlikte yaşıyorum. Gündüzleri metin yazarlığı yapıyor, geceleri de hem kitap okuyor, hem de bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Kitap, CD, vs.'lerdeki teşekkür notlarını okumaya takıntılıyım. Yağmurda dansetmeyi (ki bir ara bunun yüzünden adım Caretta Caretta'ya çıkmıştı), örgü örmeyi, bütün gece kitap okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi ve kendi kafamın içinde oluşturduğum dünyayı seviyorum. Bir de olur olmadık zamanlarda yüksek sesle şarkı söylemeye başlayıveriyorum. Pek çok kez asansörlerde birilerine yakalandım bu halde.

Ne zamandır blog yazıyorsun?
Blog yazmaya başlayalı 10 seneden fazla olmuştur. Ancak önceleri, bu konsept daha yeniyken, ben de herkes gibi "bugün depresyondayım günlük" tarzı yazılar yazıyordum. Büyüdükçe bu saçma gelmeye başladı ve yazmayı bıraktım. Kitap bloguma başlayalı ise 2 yıl oldu. Hatta bunu geçen gün de biri sordu ve girip baktım. 2 senedir kutlamamışım blogumun doğumgününü! Önümüzdeki yıl bir çekilişle kutlamayı planlıyorum.
 
Blogunda nelere yer veriyorsun?
Kitaplarla ilgili her şeye. Okuma ve yazmayla alakalı, ilgimi çeken her şeyi paylaşıyorum. Okuduğum kitaplar hakkında yorum yazıyorum. Bazen de okuyanları hayal kurmaya çağırıyorum: "bakın ne güzel bir kütüphane! Hadi bizim olduğunu hayal edelim" gibi.
 
Blog hayatında herhangi bir değişikliğe yol açtı mı?
Blog yazmam sayesinde benimle aynı şeyleri seven pek çok insanla tanıştım. Çoğuyla yüz yüze tanışmıyoruz ancak internet üzerinden de olsa insan yalnız olmadığını görünce mutlu oluyor. Mesela etrafımda kitaplar hakkında konuşabileceğim sayılı insan vardı. Halbuki şimdi yüzlerce kişi var! 
 
Blog,twitter üzerinden tanıştığın birilier oldu mu?
Çok oldu. Yüz yüze tanıştığım kişi de çok oldu. Bizim 'Ex Libris' diye bir kitap kulübümüz var mesela. Hepimize uygun zamanlarda İstanbul'da toplanıyor, sohbet ediyoruz. Kulüpteki kişilerle GoodReads üzerinden tanıştım. Son olarak da yine bir blogger'ın liderliğinde Türkiye'nin ilk blog turunu düzenliyoruz. Blogum olmasa etkinlikte yer alan diğer 10 kişiyi hayatta bulamazdım.
 
Blog okuma alışkanlıklarında bir değişikliğe sebep oldu mu?
İçimden gelmeyen, kafamı veremediğim veya tembellik ettiğim zamanların azalmasını sağladı. Şimdi ister istemez "haftaya ne yazacağım ben?" korkusuyla düzenli bir şekilde okumaya çalışıyorum.

Okuma merakın nereden geliyor? 
Annemden. Kendimi bildim bileli annemin elinde bir kitap vardır ve o kitap sürekli değişir. Gençliğinde hızlı okuma dersleri aldığı için 200-300 sayfalık bir kitabı 1-2 saatte bitirir. Onun okuduklarını ben de hep okumak istedim. Sonra bana küçüklüğünde okuduğu 'Küçük Kadınlar', 'Küçük Erkekler' ve 'Küçük Prens' kitaplarını hediye etti. Sonrasında yine annemin hediyesiyle Jane Eyre'le tanıştım ve devamında kimse tutamadı beni tabii.
 
Hangi türleri okumayı seviyorsun?
Klasikleri okuyarak büyüdüm; o nedenler üniversite yıllarımdan beri daha yeni yazarları, tarzları keşfetmeye çalışıyorum. Tarihi romanlar, science fiction, drama türleri en sevdiklerim. Son zamanlarda her ne kadar kendisiyle bir aşk-nefret ilişkim olsa da Genç Yetişkin türüne de sarmış durumdayım. Kitap tanıtımıda "büyülü gerçekçilik" geçen her şeye dayanamaz, atlarım.
 
Kitap alışverişlerinle ilgili neler söyleyebilirsin?
Daha az yapsam, daha zengin olabileceğimi söyleyebilirim! Maaşımın büyük kısmını kitaplara yatırdığım doğru ancak şimdiye kadar kitaplara harcadığım paraya hiç üzülmedim. Sağolsunlar, ailem geçtiğimiz doğumgünümde bana bir Kindle hediye etti. En azından o zamandan beri okuyup beğendiğim kitapları sipariş veriyor, gönderme masrafından batmıyorum. Her gittiğim yerde de İngilizce ikinci el kitaplar bulur oldum; bu durum çok hoşuma gidiyor!

5 yorum: