13 Haziran 2013 Perşembe

Alternatif Çalıkuşu okumaları

Euphoric en son hazırladığım listelerden birine yorum yapınca ve yorumunda Çalıkuşu'ndan bahsedince aklıma geldi. Kütüphanede kendi kendime güldüm. Siz de gülün diye anlatıyorum.

Epey güzel, büyük kütüphanesi olan bir okulda okudum ilk 8 seneyi. Çok da sevimli kütüphaneciler vardı. Yılların getirdiği deneyimle öğrencilere önerdikleri kitaplar hep çok yerinde ve uygun olurdu. Ben o zamanlar da çok cool bir çocuk olduğumdan liseli abi ve ablaların bölümüne geçer, oradan kitaplar alırdım. Böyle anlatınca da kendimi 50li yaşların ortasında hissettim. Neyse.

Bu ne çıkarsa bahtıma kitap seçimlerimden birinde Çalıkuşu'nu seçmiştim. Daha önce hiç duymamış değildim. Babaannem onda kaldığım gecelerde nedense hep bana, 10 yaşında bir çocuğun aklının alabileceğinin çok ötesinde, çok acıklı hikayeler anlatırdı. Çalıkuşu da elbette onlardan biriydi. 

Ben aldım, okuyorum. Zaten tuğla gibi de bir kitap. Yer yer anlamıyorum, atlıyorum derken bitti. Sonra, yıllar sonra, kitaptan bahsederken acı gerçekle yüzleştim. Ben kitabı İnkilap Kitabevi'nin basımından okumuştum. Diliyle epey oynamış olsalar da arada "mamafih" gibi benim o zamanlar anlamından habersiz olduklarım da vardı. Ve bolca vardı. 

Çalıkuşu'nun hikayesini ben şöyle anlamıştım: Mamafih Çalıkuşu'nun dadısının adıydı. Roman da dadı'ya yazılan mektuplardan oluşuyordu. Hatta romanın en önemli karakteri Çalıkuşu değil de dadıydı. 

Böyle anlatınca tekrardan komik olmadı. Ama ilk aklıma geldiğinde komikti. Gerçekten.

1 yorum:

  1. :)))))
    alemsin yaa
    aşkı memnundaki Matmazel'i Fatmazel sanıyordu birinin babaannesi o geldi aklıma :))))

    YanıtlaSil