20 Haziran 2013 Perşembe

Psikologa gitmek ya da gitmemek


Bugün hayatımda ilk defa psikologa gittim. 'Psikologa' mı yoksa 'psikoloğa' yazılır ondan da emin değilim bu arada. Her neyse, sebebim ise, kısaca, uzun süredir devam eden sürekli endişe haliydi. Daha önce de buna benzer sıkıntılı ve garip dönemler geçirmiştim ancak sanırım ilk defa kendimden bu kadar bezmiş olacağım ki birilerinden yardım alma ihtiyacı hissettim. Bu yazının amacı da kendi sorunumdan bahsetmek değil, 'psikologa gitme eylemi' üzerine birkaç şey söylemek.

Bugün olaylar şöyle gelişti. Randevum 11'deydi. Uyandım, kahvaltı ettim. Hiç gerilmedim, kafamın içinde olası sorulara kendimce cevaplar vermedim. Düşünmemeyi bile düşünmedim. Garip bir şekilde sanki her günkü bir şeymiş gibiydi. Bence bu iyi oldu, gerilmedim. Psikolog genç, pek sevimli bir kadındı. Önce benden form benzeri bir şey doldurmamı istedi. Genel bilgilerin yanı sıra, 1-5 skalasında değenlendirmem gereken bazı ruh halleri ve sosyal ilişki durumları vardı. Son zamanlarda hissettiklerim üzerinden tamamlamam gerekiyordu. Bu arada dikkatimi benim oturduğum koltuğa yakın duran selpak kutusu çekti. Ağlamak garipsenmiyordu demek ki bu odada.

İlk soru geliş sebebimle ilgiliydi, kısaca cevapladım. Sonraki 45 dakika boyunca çoğunlukla ben konuştum, psikolog hiç yorum yapmadan sadece seansa yön veren sorular sordu. Tavrı, mimikleri yargılamaktan ya da şaşırmaktan çok uzaktı. Kendimi çok rahat hissettim. Bundan sonra bir süre boyunca her hafta buluşup 45 dakika konuşmaya karar verdik.

Aslında bu yazıyı, orada bir yerde okuyan ve canı herhangi bir şeylere sıkkın olanlar için yazdım. Sorun ne olursa olsun, insan bazen kendisinden de yoruluyor. Bu durumda bırakın kendimize yardım etmeyi, farkında olmadan daha da çetrefilli hale getiriyoruz işleri. Eğer imkanınız varsa, çok vakit geçirmeden psikolojik destek ihtimalini de düşünün derim ben. Belki çevreniz anlayışlı ve sizi her an dinlemeye hazır insanlarla dolu. Benim öyle esasında, ancak aranızda herhangi bir bağ olan kişiye ne tarafsız bir şeyler anlatmanız mümkün, ne de onların tarafsız bir şekilde size yorum yapmaları. Her şeyden önce, bu işin eğitimini almış, davranış bilimi konusunda uzman birileriyle konuşmak kendi kendinize doğru soruları sormanızı sağlıyor.

Ben bugünkü 45 dakikalık konuşmadan sonra tüm kaygılarımda kurtulup yepyeni bir insan oldum mu? Elbette hayır. Ama eğer devam edersem işe yarayabileceğine inanıyorum ve biraz da bunu yapabildiğim için kendime aferin diyorum.  Umarım bu kısa yazı, psikologa gitmek konusunda varsa çekincelerinizi biraz da olsa azalmıştır. Psikologlar siz konuşurken içinden "salağa bak, ahaha ne de komik şeyler anlatıyor" demek için değil, sizi yoran şeylerle baş edebilmeniz için varlar. En azından ben böyle düşünüyorum.

Umarım çok didaktik bir yazı olmamıştır. 

7 yorum:

  1. benim ilk psikoloğa gittiğimde verdiğim tepkilere benziyor...benim psikoloğumunda yanında duran sehbanın üstünde selpak vardı:)) ve ağlamak serbestti:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ilk deneyimde akla gelen şeyler çok benzer (:

      Sil
  2. beynimdeki sesleri susturmak istediğim sırada yazını okumuş olmak bile gülümsetebildi. Biraz rahatlaman dileğiyle eline sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, bence zaten amaç beyindeki sesleri susturmak olmamalı çünkü aslında onlar biraz da yaşadığımızın işareti. Yoksa masaya falan benzerdik (: Umarım kısa zamanda rahatlarım.

      Sil
  3. Ben de bu yıl benzer şekilde endişeli bir dönem geçirdim ve hep kendi kendime başa çıkmaya çalıştım,psikologa gitmeyi bir yenilgi olarak görüyordum.Ben üstesinden gelmeliyim diye düşünüyordum ancak sonunda gittim.Bir aylık bir tedavi süreci geçirdim ve şu an iyiyim,bu korkumu da atmış oldum. Demem o ki hayatta herkes zorlu bir süreçten geçebilir,psikologa gitmekten korkmamalı. Böyle bir yazı yazman da gayet güzel olmuş. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim(: Umarım ben de biraz olsun rahatlarım kısa sürede.

      Sil
  4. Bende tam düşünürken yazını okudum ciddi.ciddi artık yardım almam gerektiğine inanıyorum aslında sorunum yok gibi.ama bazen ortaya çıkan değişik ruh hallerim var benim sorun yokmuş gibi.görünüyor hiçbirşey yok ortada ama ben yine de bunalıyorum gelecek hakkında endişe duyuyorum bakalım bende gitcem devlet hastanesini deneyeyim.bir diyorum

    YanıtlaSil