4 Eylül 2011 Pazar

Yıldızlar hep güldürür beni.


“Küçük adam,” dedim. “Ne olur bunun yalnızca kötü bir düş olduğunu söyle bana; şu yılanla konuşmanın, buluşma yerinin ve yıldızın filan...”
Ama yakarışıma kulak asmadı. Onun yerine “Asıl önemli olan gözle görülmeyendir...” dedi.
“Evet, biliyorum...”
“Çiçekle olduğu gibi tıpkı. Bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur. Bütün yıldızlar çiçek açmış gibidir...”
“Evet, biliyorum...”
“Su için de öyle. Çıkrık ve ip sayesinde vermiş olduğun su müzik gibi geldi bana. Hatırlıyor musun, ne hoştu.”
“Evet, biliyorum...”
“Ve geceleri gökyüzüne bakarsın. Her şeyin çok küçük olduğu gezegenimin yerini gösteremem sana. Belki böylesi daha iyi. Yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. Böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin... Hepsi senin dostların olacak. Hem sana bir armağan vereceğim...”
Sonra yine güldü.
“Küçük Prens, sevgili Küçük Prens, bu gülüşünü çok seviyorum!”
“İşte bu benim armağanım. Yalnızca bu suyu içiğimiz zamanki gibi olacak.
“Ne söylemek istiyorsun?”
“Yıldızlar bütün insanların.” diye yanıtladı. “Ama her insan için aynı değiller. Yolcular için, yıldızlar yol gösterici. Ötekiler için yalnızca gökyüzündeki pırıltılar. Bilim adamları için hepsi birer problem. İşadamı için zenginlik. Ama bütün yıldızlar sessiz. Sen... Yalnızca sen yıldızlara herkesten farklı sahip olacaksın...”
“Ne söylemek istiyorsun?”
“Yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım. Ben gülüyor olacağım bir tanesinde. Ve geceleyin gökyüzüne baktığında bütün yıldızlar gülüyor gibi olacak... Yalnızca senin gülen yıldızların olacak!”
Sonra yine güldü.
“Ve üzüntün hafiflediğinde (zaman bütün acıları hafifletir) beni tanımış olmak hep seni mutlu edecek, dostum olarak kalacaksın. Benimle gülmek isteyeceksin. Bunun için arada bir pencereni açacaksın... Dostların gökyüzüne bakıp güldüğünü görünce çok şaşıracaklar! Onlara 'Yıldızlar hep güldürür beni!' diyeceksin. Deli olduğunu düşünecekler. Sana nasıl bir oyun oynadığımı görüyorsun...”
“Sanki sana yıldızlar yerine, gülmesini bilen bir sürü küçük çan vermişim gibi olacak...”

Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prens.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder