"Enfiyeyi burun deliklerindne birine götürüp bütün gücüyle içine çekti. Konuşma da böylece sona ermiş oldu. Aşçının oğlu hapşırıklarla uğraşırken Fridrik sundurmaya doğru gitti. Çömelip kapağı açtı ve içeri baktı. İçerisi loştu ama yaz gecesi Fridrik'in gözlerini karanlığa alıştırmasına yetecek kadar ışık yolluyordu çatıdaki tahtaların arasından. Tutuklu kadının siluetini bir köşede seçebildi.
Toprak zemine oturup bacaklarını dosdoğru ileri uzatmış, bir bez bebek gibi bükülüp kucağındaki tepsinin üzerine eğilmişti. Küçük ellerindne birinde tuttuğu patates kabuğunu, balık derilerini ve ekmeği toparlamak için kullanıyor, sonra onları parmaklarıyla tutup ağzına götürüyor ve dikkatle çiğniyordu. Teneke bardaktan bir yudum alıp yüksek sesle iç geçirdi. Fridrik bu bedbaht yaratığa yeterince bakmış olduğu hissine kapıldı o an. Kapağı kapatmak isterken elini büyük bir gürültüyle duvara çarptı. Köşedeki siluet onu fark etmişti. Başını kaldırıp Fridrik'le göz göze geldi; gülümsedi ve gülümseyişiyle dünyanın mutluluğunu ikiye katladı.
Ama daha Frdirik başını eğerek karşılık vermeden kızın yüzündeki gülümseme kaybolup yerini öyle trajik bir maskeye bıraktı ki Fridrik gözyaşlarına boğuluverdi."
- Sjon, Mavi Tilki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder