5 Kasım 2011 Cumartesi

Odun, ateş ve köz.


"Sözel anlatımdan sürekli olarak kaçan bir şeyi yakalamak üzere dile karşı girişilen savaşımın en anlamlı örneğini Leonardo da Vinci'de buluruz: Leonardo'nun not defterleri daha zengin, daha incelikli ve daha kesin bir anlatım arayışı içinde dille, ifade gücünden yoksun, çapraşık bir dille girişilen savaşımın olağanüstü bir belgesidir. Gerçek yapıt son biçiminden değil, bu biçime ulaşmak için girişilen çabalar dizisinden oluştuğu için, Francis Ponge bir düşüncenin değişik işlenişlerini birbiri ardı sıra yayımlıyordu; buna karşılık Leonardo için bir düşüncenin değişik işlenişleri, bir bilgi aracı olarak yazıda gösterdiği çabaların ve yazmayı tasarladığı bütün kitaplarda onu yayımlanacka bir metnin tamamlanmasından çok, araştırma sürecinin ilgilendirdiğinin bir kanıtıdır. Nesneler ya da hayvanlar üzerine yazdığı bir dizi kısa fablde olduğu gibi, Leonardo'nun temaları da zaman zaman Ponge'unkileri andırır.

Ateş hakkındaki öyküyü alalım, söz gelimi. Leonardo bize öykünün hızlı bir zötini verir: Kendisi "daha yüksek" bir öğe olduğu halde, tenceredeki su onun üzerinde durduğu için gücenen ateş alevini durmadan artırır, sonunda su kaynamaya başlar ve taşarak ateşi söndürür. Sonra Leonardo bu özeti üç bitişik sütuna yazıp, hepsi de yarım bırakılmış üç taslak halinde geliştirir; her defasında yeni ayrıntılar ekler öyküye, nasıl küçük bir kor parçasından odunun boşlukları arasında ilerleyen bir alevin yükseldiğini, çıtırdadığını, büyüdüğünü betimler. Ama çok geçmeden en basit öykde bile anlatılabilecek ayrıntıların sınırı olmadığını fark ederek yarım bırakır yazdıklarını. Mutfağın ocağında alev alan bir odun parçasının öyküsü bile kendi içinde büyüyüp sonsuz hale gelebilir."

Italo Calvino, Amerika Dersleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder