12 Kasım 2011 Cumartesi

Tanrı'dan kopan yaşam özü.


Helen beni sonuna kadar sabırla dinledi. O zaman bir şeyler söyleyecek sandım ama, hiçbir şey demedi. Ben sabırsızlıkla:

“E... Bayan Reed taş yürekli, kötü yürekli bir kadın sayılmaz mı?” diye sordum.

“Sana kötü davranmışsa kuşkusuz senin kişiliğini sevmediği içindir. Nasıl ki Miss Scatcherd de benim kişiliğimi hiç beğenmiyor. Ama, sen de onun sana her dediğini, her yaptığını, nasıl ince ince anımsıyorsun ya! Onun haksızlıkları, senin duygularının üzerinde ne derin izler bırakmış! Oysa ben duygularımın üzerinde böyle bir iz taşımıyorum. Yengenin kötülüğünü, bunun sende uyandırdığı ateşli öfkeyi unutabilsen daha mutlu olmaz mısın? Bence yaşam çok kısa. Günlerimizi kin gütmekle, bize yapılan kötülüklerin çetelesini tutmakla geçirirsek çok yazık! Bu dünyada hepimizin, her birimizin bir sürü kusuru olduğu su götürmez. Ama, bir gün gelecek, inşallah yakında bir gün, bu kusurları ölümlü bedenlerimizde bırakıp sıyırılacağız. Bu et yüküyle birlikte bütün günahlarımız, bayağılıklarımız üzerimizden düşecek. Geriye ruhun kıvılcımı kalacak yalnız... Elle tutulmayan yaşam özü; Tanrı'dan koptuğu zamanki kadar saf, gene geldiği yere dönecek. Belki de insandan daha yüksek bir varlığa ruh verecek bu kez. Belki basamak basamak yücelecek, bir zamanlar soluk insan ruhunu oluşturan bu öz, sonunda, melaikelerin parıl parıl ruhları olarak yükselecek. Bunun tersi olması, yani Tanrı'dan kopan yaşam özünün insan ruhundan canavar ruhuna inerek soysuzlaşması olamaz, değil mi? Yok, yok, inanmam ben buna. Benim bambaşka bir inancım var. Kimse öğretmedi bu inancı bana, ben de kimseciklere söylemem; ama dört elle sarılırım ona... Onda huzur bulurum, çünkü her şeye umut kaynağıdır bu inanç. Ölümü bir boşluk, bir korku kaynağı olmakan çıkarır, bir huzur kaynağı, yüce bir yuva yapıp çıkar. Hem sonra bu inanç sayesinde ben suçlu ile işlediği suçu öyle güzel ayırt edebilirim ki! İşlenen suçtan nefret bile etsem suçluyu yürekten bağışlayabilirim. Bu inanç sayesinde öç alma isteği duyup da tedirgin olmam. Kötülük bulmak pek o kadar ağrıma gitmez, haksızlığa uğramak beni içimden yıkmaz. Ben hep gözlerimi bu ömrün sonuna dikmiş olarak huzur içinde yaşarım.”

- Charlotte Brontë, Jane Eyre.

2 yorum:

  1. Ah Jane Eyre siradaki okunacak kitaplarim arasinda kendisi..Merakla bekliyorum o yolculuga katilmak icin..
    Her kitap bizim icin ayri bir yolculuk degil mi ki sanki?

    YanıtlaSil
  2. "İnsan yaradılışı kusurludur! En parlak yıldızların üzerinde bile lekeler vardır. Bayan Scatherd’inki gibi gözler yıldızların parlaklığını görmezler de ancak bu ufak tefek lekeleri seçerler.”

    YanıtlaSil