Kıbrıs gezisi ve konferans hakkında çok daha detaylı bir yazı yazmayı planlıyorum. Anlatmak istediğim çok şey var. İşe Kıbrıs müzikleri ile başlayabilirim.
Dediğim gibi,
bir konferans katılımı için geldim Kıbrıs’a. İlk gelişimdi. Bunu yazarken de
hala Kıbrıs’tayım esasında, bu akşam dönüyorum. Pek de dönmek istemiyorum. Erkek arkadaşımı özledim özlemesine de İstanbul’a dönmek demek, beni
bekleyen işler de demek aynı zamanda. Her neyse, yazın ortasında bir kez daha
gelmek var zaten aklımda. Çünkü şahane plaja sadece bakabildim, sürekli bir koşuşturmaca içindeydim.
Konferans
açılışında, klasik konuşmalardan sonra 5 üniversite öğrencisinden oluşan bir
grup sahne aldı: Turkuaz Ensemble (Işıl Akgüç, Erhan Aytaç, Cemal Sönmezkale, Salar Hamzehei ve Aycan Aydın). Keman, flüt, bass gitar, çello ve klasik gitarın bir
araya gelmesi şahane bir müzik çıkardı ortaya. Ben ki müzikten hiç anlamam,
yıllardır aynı grupları ve insanları dinlerim, bu gruba bayıldım. Geleneksel
Kıbrıs şarkılarını kendi yorumlarıyla çaldılar, sözler yoktu. Ancak şarkı
adları da çok güzel geldi bana. Siz internette aratıp dinleyebilirsiniz:
- Kebapçıların Şişi
- Sarfoş
- Portakal Atışalım
- Arap Ali Ağıdı
- Feslikan
- Dillirga
Henüz Cdleri yokmuş,
umarım yakın zamanda çok daha fazla kişi tarafından dinlenir ve tanınırlar.
Özellikle Portakal Atışalım'ın sözlerini çok sevdim.
Portakal atışalım
Beraber kapışalım
Sen ordan gel ben burdan
Kıbrıs’ta buluşalım
Kıbrısın meyvasını
Güzellerin hasını
O kız benim olacak
Ben gördüm rüyasını
Portakal soyulur mu
Tadına doyulur mu
Bir kerecik sarmayla
Kolların yorulur mu
Kıbrısın meyvasını
Güzellerin hasını
O kız benim olacak
Ben gördüm rüyasını
Portakalın irisi
Evde yoktur birisi
Gel yarim sarılalım
Getirsinler polisi
Kıbrısın meyvasını
Güzellerin hasını
O kız benim olacak
Ben gördüm rüyasını
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder