6 Temmuz 2012 Cuma

Dikiş nakış işleri.


Dikiş Nakış işleri çok ilginç. Ben seviyorum sanırım. Peki ne zaman başladı bu merak ve nasıl sekteye uğradı? Şöyle ki, okula başlayana kadar dedem ve anneannem ile yaşadım, okula başladıktan sonra da ara tatiller ve yaz tatilleri hep onlarla beraber geçti. Bu boş zamanlarda genelde kitap okurdum ya da el işi bir şeyler bulurdu anneannem bana, onlarla oyalanırdım. Çocukken de hiç öyle çıkayım da sokaklarda koşayım, saklambaç oynayayım gibi isteklerim olmadı. Sessiz sessiz tek başıma, ev içlerinde oyalandım hep. Hal böyle olunca bu el işi işleri, boncuk dizme ile başladı. Başlarda gelişigüzek geçirirken boncukları iplere ya da misinalara, zamanla epey güzel şeyler yaptım. Hala da zaman zaman kendi takılarımı kendim yapıyorum ancak eskisi gibi zaman ayıramıyorum. Sonrasında babamın eve getirdiği kil ile minik heykeller, tabak çanak yapmaya başladım. Ancak evi biraz kirletince, o heves biraz kursağımda kaldı. Resim çizmeyi, boyalarla oynamayı da sevdim. En çok karakalem çizim yapmaktan zevk aldım. Ahşap da boyadım ama bir noktadan sonra o çok ev hanımı işi gibi gelmeye başladı. Gördüğünüz gibi her işe batıp çıkmışım. İyi ki de yapmışım, çok keyifliydi her biri çünkü. Tüm bunların arasında iki şeyi çok sevdim. Kasnak ve kanaviçe. Bilmeyenler vardır, önce açıklasam daha iyi olabilir.

Kasnak, biri diğerinin içine geçebilen iki tahtadan halka. Azıcık daha küçük olan halkayı alıyorsunuz, üstüne nakış işlemek istediğiniz kumaşı koyuyorsunuz, sonrasında da azıcık daha geniş olan halkayı küçük üstüne geçiriyorsunuz. Böylelikle kumaş arada gerilmiş oluyor. Gergin olması, sizin işlemenizi kolaylaştıracaktır. Sonrasında bu gergin kumaşın üstüne kurşun kalemle hafifçe, eğer kumaşınız koyu renk ise, beyaz kalemleri ya da beyaz sabun parçalarını kullanarak istediğiniz deseni, şekli çiziyorsunuz. Sonrasında, tuhafiyecilerde bu iş için özel olarak bulunan ipler ile işlemeye başlıyorsunuz. İp ve işleme teknikleri hakkında detaylı bilgi verecek konumda değilim maalesef. Elbette internette epey kaynak vardır. Ben epey küçüktüm sanırım kasnakta bir şeyler yaptığımda. Hatta epey komik, Harry Potter yazıp onu işlemiştim. Kitap okuma ve dikiş nakış aşkı buluşmuştu yani (:

Kanaviçe ise çok çok güzel bir şey. Bu iş için özel satılan etamin kumaşları vardı kasabada. Bölgeden bölgeye malzemelere berilen isimler değişiklik gösterebilir elbet. İşte bu kareli defter hizasında delikleri olan kumaşa, istediğiniz deseni işleyebilirsiniz, kısmen kasnak işinde kullanılan ipliklerin daha kalınından kullanarak. Masa örtüleri, çantalar ve daha neler neler yapılabilir.

Bu kısa bilgilerden sonra gelelim benim son zamanlarda artan dikiş nakış merakıma. Bir süredir kulağıma çalınıyordu zaten, insanların artık evlerinde dikiş yaptığı. Kıyafetler, çantalar, yatak örtüleri vs. Tabi tüm bunlar için sanırım küçük de olsa bir dikiş makinası gerekiyor. Aslında İzmir’de bir tane var. 70’li yıllardan kalma bir Singer. Babaannemden de bize kaldı ancak ben bir türlü çalıştıramıyorum. Her İzmir’e gidişimde deniyorum ancak olmuyor. Çalışsa da onu İstanbul’a getiremem çünkü yaklaşık bin kilo. Mesela arkadaşımla eve yaptırdığımızdan perdelerden yaklaşık 4 orta boy yastıklık kumaş çıktı ancak bir türlü başlayamıyorum. Sanki elde de dikebilirim gibi geliyor. Belki de o kumaşlara bulaşmadan önce başka birşey denemeli. Yastık, kese, bez çantalar yapması kolay ve bence son derecede kullanışlı. Ancak benim aklımda, bu işe yeni başlayan, başlamayı düşünenlerin de paylaşabileceği birkaç soru var:

  • Yeni başlayanlar hemen dikiş makinesi almalı mı?
  • Dikiş makinesi alırken nelere dikkat etmeli, acemiler için en uygunu hangisi?
  • İstanbul’da güzel kumaşlar nerelerde satılyıyor?
  • Modeller, patronlar nerelerden bulunur?
  • Öncelikle ne dikmekle başlanmalı, bu işin temelleri nedir?

Belki bu yazıyı okuyanlar arasında sorularımın hepsini olmasa da bazılarını cevaplayabilecek birileri vardır. Umarım vardır. Çok sevinirim.

İşler böyleyken ben de şimdilik dikiş bloglarına bakmakla yetiniyorum. Sevdiklerimin detaylı bir listesi de şöyle:

2 yorum:

  1. Bende kanaviçeyi çok severim.

    Sorularına cevap vermeyi çok isterdim ama hiç birinin yanıtı bende yok.Bende dikişi öğrenmek istiyorum.. :)

    YanıtlaSil
  2. Sanırım ben bu soruların hepsine cevap verebilirim :) Hemen dikiş makinası alınmalı mı? eninde sonunda alınacak ve makineyide öğrenmek ayrıca bir iş ama onu kullanıp kullanamayacağınızı anlamak için sanırım bir tanıdığın makinasında test sürüşü yapmak lazım :) ayrıca markalarında dönem dönem makine kullanmayı öğreten kısa süreli kursları oluyor ve makineler çok pahalıda değil ilk başlangıç için düz ve zik zak dikişi olsun yeter
    İstanbul'un en güzel kumaşları ve en uygun kumaş ve dikiş malzemeleri pazrlarda satılıyor :) Kadıköy cuma pazarını öneririm yeni salı pazarının kurulduğu yerde cuma günleri kuruluyor.
    İlk başlayanlar için Burda dergisi inanılmaz güzel bir kaynak sahaflardan eski sayılarınıda almak mümkün ben vintage elbiseler yapmakda istiyorum diyorsanız ki bu ilk zamanlar pek mümkün değil :) sahaflarda bunlarla ilgili eski kalıplarda bulmak mümkün ve bunla ilgilide birçok blog var ama daha çok yabancı ayrıca kalıp çıkarmayı öğreten kitaplar var ama biraz geometri çalışmak gibi olabilir :) millieğitim yayınlarının bu konudaki kaynakları güzel. Ama burda dergisi en iyisi gibi özellikle sezonluk çıkardığı pratik dikiş burda dergisi ilk zamanlar için daha çok tavsiye ederim.
    İlk ne dikmekle başlamak gerekir makineyede alışma sürecinide düşünürsek düz parçalar yastıklar küçük çantalar sonra fermuar dikmeyi öğrenene kadar beli lastikli etekler ... dikiş yaptıkca gelişen ama giydikce inanılmaz zevk veren bir şey ...:) Bu konuyla ilgili bir bloğum var işine yararsa ziyaret edersiniz blogda bu konuya meraklı diğer insanlarında bloglarının linkleri var belki onlarda işinize yarar :)) http://ovgukeskin.blogspot.com/

    YanıtlaSil