22 Mayıs 2013 Çarşamba

Mektuplar mektuplar ve bir öneri



Gelen mektuplar, giden mektuplar, mektup yazmak vs. sizin için ne anlam ifade ediyor bilemem ama benim için mektuplaşmak, benden uzakta olan çocukluk arkadaşlarım demek.

Böylesine dramatik bir girişten sonra meseleyi biraz daha anlatayım sizlere.

En sevdiğim arkadaşlarım, çocukluk arkadaşlarımdır hala. Üniversitede de çok sevdiğim insanlar oldu, ancak eskilerin yeri bir başka. Çok da garip, hepimiz ayrı yerlere dağıldık. İkisi Amerika’da, biri Kanada’da, biri İngiltere’de, biri İzmir’de. Bense İstanbul’dayım. Skype, WhatsApp, Facebook, mail ve bilumum teknolojik ıvır zıvır bizim hizmetimizde. Ancak mektubun tadını hiçbiri vermiyor.

Mektuplaşma meselesi iyi hoş, ben asıl biraz daha ilginç bir şeyden bahsetmek istiyorum. Bir öneriden.

Amerika ve Kanada’da yaşayan arkadaşlarıma birer birer mektup yazıyorum, ayda ortalama 2-3 tane. Ancak biri İzmir’de, biri İngiltere’de yaşayanlarla liseden beri şahane bir üçlüyüz. Elbette mektuplarda da ayrı gayrı yapmıyoruz. Şöyle bir yol izliyoruz: Ben başlıyorum, İngiltere’de yaşayana mektup atıyorum, o benim mektubumu ve kendi cevabını bir zarfa koyup İzmir’e yolluyor. İzmir’deki de cevabını ve İngilitere’de yaşayanın mektunu bana postalıyor. Hepimiz her şeyi okumuş oluyoruz, arada zarfın içine minik hediyeler eklemeyi de unutmuyoruz. Böyle bir döngü, sonu hiç gelmiyor, çok da eğlendiriyor.

Belki zaten bildiğiniz, uyguladığınız bir yöntemdir. Değilse denemenizi öneririm.

Mektup yazmak güzel, mesela ben haftasonuna kadar 4 ayrı adrese birşeyler postalayacağım.  Herbirine ayrı şeyler anlatıp, onlardan gelecek olan cevabı da sabırsızlıkla bekleyeceğim.

Herkese öneririm.

5 yorum:

  1. Mektup arkadaşı olalım mı??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hee vallaha. bende yazarımki o zaman. böyle heyecanla atladım ama mektup bu, alan bilir...
      e nasıl yapalım ? adres falan. e siz bu yazdığımı kim bilir ne zaman göreceksiniz, bir sene olmuş konu açılalı. neyse gari, bakarsın meil gelir sonra mektup gider, abboooğ.

      Sil
  2. Çocukken yan apartmanda oturan en yakın arkadaşımla mektuplaşırdık. Her gün birbirimizde olmamıza ragmen o mektuplara yazacak yüz yüzeyken birbirimize anlatmadığımız pek çok konu bulurduk. Uzaklardaki dostlara anlatılacak ne çok şey vardır, anlayabilirim bu yüzden. Çocuk aklı biz leblebi tozu bile koyardık zarflarımızın içine hediye olarak:)
    Çok özlüyorum mektuplaşmayı, posta kutumda rengarenk bir zarf bulmayı. Bu yüzden bloguma konsept yaptım bu özlemimi.
    Bu alışkanlığınızı artık kaybetmezsiniz kolay kolay umarım kaybeden pek çoklarımız için özendirici olur mektup arkadaşlığınız.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  3. mektup değil belki ama lisede en yakın ve hatta sıra arkadaşımla defter tutardık. defter bir gece birimizde kalırdı, bir gece diğerinde. hala saklarım onları. gençlik hayalleri, dertleri... bu mektuplaşma türü hiç aklıma gelmemişti, çok beğendim! bir adres daha ararsan ben de varım. ;)

    YanıtlaSil